| Doktorla işbirliği yapıp görevi gereği soruna çözüm bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | انها متعاونة مع الدكتور وهي تقوم بواجبها وتحاول ايجاد حل لهذه المشكلة |
| Şimdiyse yeniden... Karmaşık bir soruna makul bir çözüm bulmaya çalışıyorum yalnızca. | Open Subtitles | احاول فقط ايجاد حل توافقي لمشكلة معقدة |
| Fakat bir çözüm bulmaya da zorladı. | Open Subtitles | لكنه ايضا اجبرني على ايجاد حل |
| Ve sonra fark ediyorum ki, sorunlar sadece çözüm bulmak için koşuştururken çıkıyor. | Open Subtitles | ,ومن ثم ادركت ان الوقت الوحيد الذي تظهر فيه المشكله هو حين أركض في الارجاء,محاولا ايجاد حل |
| Bir çözüm bulmak istemiyor gibiler. | Open Subtitles | كأنهم لا يريدون ايجاد حل |