Çok garip çünkü Aidan da şarap satıcısı numarası yapıyor. | Open Subtitles | هذا طريف للغاية , لأن ايدن تظاهر بأنه بائع نبيذ |
Lola, bu akşam neye mankenlik yapacağını Aidan'a göstermelisin. | Open Subtitles | لولا , ربما حان الوقت لتري ايدن ماذا ستعرضي لنا الليلة |
Benim 80 yıl önce tanıdığım Aidan nasıl böyle tanrıtanımaz biri oldu? | Open Subtitles | كيف ان يصبح ايدن الذي اعرفه منذ 80 عام ان يصبح هكذا ينشق عن جماعتنا? |
Erez Lieberman Aiden: Herkes bilir ki bir resim 1000 kelimeye değerdir. | TED | إيريز ليبرمان ايدن: الجميع يعرف أن الصورة تعادل الف كلمة. |
Şeffaflık sözümüzü tutmanı ve Aiden'ı organizasyonumuzun tüm yönlerinden haberdar etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك ان تظهر الجانب الحسن من وعودك في الشفافيه وتزود ايدن بكل المعلومات عن شركتنا |
Ve açıkça görülüyor ki Aiden'a son pazarlığa dahil edecek kadar güvenmiyorsun. | Open Subtitles | وكمان انت ماتثق في ايدن في المفاوضات الاخيره |
Aslında Eden Prairie'de, şu okul alanında. | Open Subtitles | إنها في الواقع تدعى ايدن براري وهي مقاطعة مدرسية |
Aidan, kadın akıllı, hırslı ve beğendiği herhangi bir şeyin kalıbına sokabilirsin. | Open Subtitles | ايدن, انها تتسم بالذكاء و طموحه و اي شيء تحبه يمكنك ان تقنعها به |
- Aman Tanrım! - Aidan bana bunu neden yaptı ki? | Open Subtitles | اوه يا الهي لماذا على (ايدن) ان يفعل ذلك بي ؟ |
Eğer Aidan'a bir sürü köpek saldırsaydı, o da aynısını yapardı. | Open Subtitles | لو تم مهاجمة (ايدن) بواسطة مجموعة من الكلاب لقام بذات الشيئ |
Don Aidan'ın deyişiyle her şey yolunda. | Open Subtitles | انت تعرف, بمصطلح الكونت ايدن, كله تمام. |
Yalnızca Aidan hepimizin tam desteğine sahip olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | فقط لاؤكد ان ايدن يحصل علي دعمنا التام |
Aidan, beni bu konuda kışkırtıyordu. | Open Subtitles | لقد ظل ايدن يلح علي بهذا الموضوع |
Aidan, Bishop'ın son oğlu Waite'yi korkutuyor. | Open Subtitles | ايدن ويت المرعب أخر أبناء بيشوب |
Dinle, eğer Aiden kuruldaki adamım olacaksa kurulun en güçlü kişisiyle yakınlık kurmasını istiyorum. | Open Subtitles | اسمعي, ايدن لازم يدعمني بالتصويت علاقتة قوية مع الاعضاء |
Ama Aiden'ın eski ingilizce ile konuşmayacağına söz veremem. | Open Subtitles | لكني لا أعدك بعدم خروج ايدن من هذه المجالس |
Aiden, gerçekten, kan dolu bir havuza dalıp bir cadının ölüm yerinden geçip, bir alışveriş merkezinden çıkmamı, sana nasıl mantıklı bir şekilde anlatırım bilmiyorum. | Open Subtitles | ايدن , فعلا , لا أعرف كيف أشرحلك بالمنطق أني دخلت خلال قمع من الدماء ومن ثم قفزت فجأة إلى بقعة موت الساحرة دونا |
- Aiden'ı korumak için tepki gösterdim. | Open Subtitles | أي شي مثل ذلك من قبل كانت ردة فعل لحماية ايدن |
Eminim ki Aiden'ın Hollywood'daki gelecek vadeden bir genç yetenek olduğunun farkındasınızdır. | Open Subtitles | انا متأكدة ان جميعكم تعلمون ان " ايدن " هو وجه هوليود الواعد في الموهبة |
- Korkak. - Aiden ajanlarıyla birlikte telefonda. | Open Subtitles | جبان - ايدن " يتحدث على الهاتف مع وكلائه " - |
Çünkü ona, bir Lana Turner veya Barbara Eden olabileceğini söylemiştim. | Open Subtitles | لاني قلت لها من الممكن ان تصبح الممثلة لانا تيرنر او الممثلة باربارا ايدن |
Prens John hazretlerinin elçisi olarak Eden's Gate'ten geliyoruz. | Open Subtitles | "لقد إنطلقنا من ممر "ايدن "بالنيابة عن جلالته الأمير "جون |
Madam Van Den Ende ile sıkıntılı bir anlaşmam var. | Open Subtitles | لدى عقد موثوق مع السيدة فان دان ايدن |