Sakin ol Ellie. Bilirsin, benim dediğim olur. | Open Subtitles | اليك الأمر يا ايلى انت تدركين ان لى طرقى الخاصة |
Zamanımızı harcıyoruz. Ellie Andrews otobüse biner mi hiç? | Open Subtitles | نحن نضيع وقتنا اذا اعتقدنا ان ايلى اندرسون قد تستقل الحافلة |
Herhalde iyidir Ellie. Onu bu akşam görmedim. | Open Subtitles | حسنا اعتقد انه بخير ايلى لم اره هذا المساء |
Ellie, hayvanının ölümüne hazır olmadığı için yaptım. | Open Subtitles | اعتقد انى فعلت ذلك من اجل ايلى ليست مستعدة لموت حيوانها المدلل |
Lütfen Devon Ellie'yi seviyorsan, yapma bunu. | Open Subtitles | من فضلك ديفون اذا كنت تحب ايلى لا تفعل ذلك |
Ellie, tam şu anda Jeff ile Lester'ın da burada olduğundan haberin var mı? | Open Subtitles | ايلى , هل تعرفين ان ايستر وجيف انهم من جماعة المعقدين ويجلسون على الطاولة |
Mia, turnesinde Ellie'yi tanıyan biriyle tanıştığını söylemişti ama nasıl olur da o kişinin Mick Wolf olduğunu söylemez? | Open Subtitles | حسنا , ميا قالت لى انها قابلت شخص ما فى جولتها يعرف ايلى ولكنها لم تقول ان هذا الشخص مايك ولف |
Evet. Sadece, Ellie bana babamdan hiç bahsetmedi. | Open Subtitles | انا فقط , انت تعرف ايلى لم تخبرنى كثيرا عن والدى |
Mia bana, Ellie'yi tanıyan birinin hakkımda sorular sorduğunu söylediğinde babam olabileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | عندما قالت ميا ان احدهم يسأل عنى يعرف ايلى لقد توقعت انة ربما تكون والدى |
Ellie Brass veya CSI Brody katilin bir sonraki kurbanları olmadılarsa hala umut var demektir, değil mi? | Open Subtitles | اذا لم تكن ايلى براس ولا عميلة السى اس اى برودى يقصد ان تكون الضحية القادمة لسفاحنا , اذاً |
Bunca zamandır, bunca yıldır, Ellie bulunmak istemezken ben onu arıyordum. | Open Subtitles | كل ذلك الوقت , كل تلك السنوات , انا كنت ابحث عن ايلى عندما لم تُريد ان يتم ايجادها |
Ellie, dünya sana sırt çeviriyormuş gibi geldiğini biliyorum ama öyle değil. | Open Subtitles | ايلى , انا اعرف انة يبدو مثل ان العالم ادار ظهرة اليكى لكن هذا ليس هو الحال |
Ellie, Morgan'ın kızları oradan çıkardığını ama Matthew'ın onları yakaladığını ve Morgan'ı arkasından vurduğunu söyledi. | Open Subtitles | ايلى قالت مورجان اخرجت الفتيات من هناك لكن ماثيو فقط طاردهم اطلق على مورجان مباشرة فى ظهرها |
Nancy, Brass'e Ellie'nin geçen sene eve bir çocuk götürdüğünü söylemişti. | Open Subtitles | فى مدينة جيرسى نانسى اخبرت براس ان ايلى احضرت رجل للمنزل معها السنة الماضية |
Güya bugün tatil günüm olacaktı. Ellie Bishop. | Open Subtitles | اليوم كان من المفترض أن يكون يوم عطلتى ايلى بيشوب |
Ellie ile evlendik çünkü birbirimizi seviyoruz. | Open Subtitles | لقد تزوجت أنا و ايلى لأننا نحب بعضنا |
Hoşçakal, Ellie. Adımına dikkat et. | Open Subtitles | مع السلامة ايلى سيرى بحذر الان |
Bu gece Ellie ile seni duydum. | Open Subtitles | سمعتك و انت تتحدث مع ايلى الليلة |
Uh, Ellie Buckner ile acilen görüşmem gerekiyor. | Open Subtitles | احتاج للتكلم مع "ايلى بوكنر" من فضلك للضروره |
Yaşlanmışım. Ellie herkesi içeride topla. | Open Subtitles | انا عجوز ايلى احضرى جميع من فى المخفر |
Elle Driver Ölümcül Engerek Suikast Takımı üyesi Kod Adı: | Open Subtitles | ايلى درايفر - أحد أعضاء فريق الأفاعى للاعدام الاسم الحركى أفعى الجبال |