| Ama Albert Einstein, uzayın dokusuna baktığında tamamen farklı bir şey gördü. | Open Subtitles | لكن عندما نظر البرت اينشتاين إلى نسيج الفضاء, رأى شىء مختلف تماماً. |
| Bunu yaptığınız zaman Einstein'in denklemleri şaşırtıcı bir öngörüde bulunur. | Open Subtitles | وعندما تفعل ذلك، عندئذ معادلات اينشتاين تتنبأ بشيء مثير للدهشة. |
| Ama Einstein'ın kütleçekim teorisinde, onun genel görelilik kuramında, kütleçekim cisimleri birbirinden uzklaştırabilir de. | TED | ولكن نظرية اينشتاين عن الجاذبية نظريته العامة عن النسبية الجاذبية يمكنها كذلك دفع الاشياء عن بعضها |
| Bu fikir ile yıllarca dalga geçildi ama Einstein kendi döneminin adeta 20 yıl ilerisindeydi. | TED | وقد سخر من الفكرة عدة سنوات مقبلة، ولكن اينشتاين كان ببساطة عشرين عاما قبل وقته. |
| Köpeğin Doktor. 1985'te köpeğinin adı Einstein. | Open Subtitles | إنه كلبك يا دوك اينشتاين هو ما تدعو به كلبك عام 1985. |
| Einstein'ın teorisini hatırlarsanız boşluk eğridir. | Open Subtitles | هل تتذكر نظرية اينشتاين ان الفضاء غير مستقيم |
| Einstein her gün aynı kıyafeti giyiyordu. | Open Subtitles | لعلمك اينشتاين كان يرتدي نفس الرداء كل يوم |
| Ben Albert Einstein değilim. İçinde ne olduğunu nereden bileyim. | Open Subtitles | يا هارى, انا سارة جولدفارب و لست اينشتاين كيف لى ان اعرف؟ |
| Harry ben Sara Goldfarb'ım. Albert Einstein değil. İçlerinde ne olduğunu nerden bileyim. | Open Subtitles | يا هارى, انا سارة جولدفارب و لست اينشتاين كيف لى ان اعرف؟ |
| Tesla, Einstein'in çalışmasının geçerliliğine durmadan dil uzatıyordu. | Open Subtitles | تيسلا كان يهاجم بإستمرار صحه نظريه اينشتاين |
| Tesla, Einstein'in bizi entellektüel açıdan yanlış istikamete yönelttiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | كان تيسلا يؤمن بأن اينشتاين كان يأخذنا فكريا في الاتجاه الخاطئ |
| Albert Einstein ise patent bürosunda çalıştı. | Open Subtitles | البرت اينشتاين عمل في مكتب براءات الاختراع |
| Einstein hangi zihniyetle bu kıyafeti bulmuş ki? | Open Subtitles | بأي الأزياء جاء اينشتاين مع هذا الزي كله؟ |
| Herkes Einstein ya da İsa diye cevap verir. Bu beylik bir cevaptır. | Open Subtitles | وعندما يقول لك السيد المسيح و اينشتاين هذه أجوبة معدة سلفاً |
| Bu iki yasanın çelişkisini aşabilmeyi hayatının en son amacı haline getiren Einstein bile başarılı olamadı. | Open Subtitles | لقد ترك الكثيرين حل هذا التناقض حتى جاء اينشتاين, الذى جعله مسعاه النهائى. |
| Bu da, uzayın Albert Einstein'ın düşündüğünden çok daha fazla dinamik ve değişken olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | مما يعنى أن الفضاء ديناميكى وقابل للتغيير أكثر مما اعتقد البرت اينشتاين. |
| O hâlihazırda dünyanın, yaşayan en büyük fizikçisi olarak, hatta Einstein'ın varisi olarak görülmektedir. | Open Subtitles | هو معروف على نحو واسع بأنه احد من أعظم فيزيائى العالم الأحياء, ربما حتى وريث اينشتاين. |
| Ama sonradan Einstein geldi ve çarpıcı bir şekilde, uzay, zaman ve yerçekimi hakkında bilinenleri değiştirdi. | Open Subtitles | لكن ثم,جاء اينشتاين وراجع بشكل مثير نظرتنا للفضاء والوقت والجاذبية. |
| Bunun için Einstein'ı suçlamak, yerçekimini keşfettiği için Isaac Newton'u uçak kazalarından dolayı suçlamak gibi birşey | Open Subtitles | لوم اينشتاين على ذالك وكأنك تلوم إسحاق نيوتن على انه أكتشف الجاذبية |
| - Sadece Einstein'ın görecelik teorisini kullanarak - Ne? | Open Subtitles | أستخدام فقط نظرية اينشتاين النسبية ماذا؟ |