Bizimle bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | كيفية محاربة تلك الأشياء لقد قمنا بأتفاق معه. |
Şu anda, yozlaşmış başkan yardımcısıyla kusurlu parçaları satın almak için bir anlaşma yapmak üzere. | Open Subtitles | الأن ، هو على وشك القيام بأتفاق لشراء معدات ذات عيوب من الرئيس الفاسد |
Şimdi gerçek bir kadınla anlaşma yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريـُـد أن أقوم بأتفاق مـُـربح مع سيدة حقيقية |
Çünkü bıçağı olan biri federallerle anlaşma yaptığını öğrenmiş. | Open Subtitles | لأنه شخص ما مع شيف اكتشف بأنه قام بأتفاق مع السلطات الفيدرالية |
Muhtemelen onlarla bir tür anlaşma yaptı ve işi tamamlamak için onları yeni dünyaya getirdi. | Open Subtitles | -أعتقد إنّه قام بأتفاق من نوعِ ما معهم , أن يحضرهم |
Spartacus onlarla anlaşma yapma riskine girerse aptallık eder. | Open Subtitles | (سبارتاكوس) سيكون أحمق لو قام بأتفاق مع أمثالهم |