Benim küçük oğlum... smokin içinde, mezuniyet balosuna gidiyor... spor ayakkabılarıyla. | Open Subtitles | يال ابني المسكين... مرتدياً بدلة رسمية, وذاهباً لحفل التخرج بأحذية رياضية |
Bisiklet ayakkabılarıyla koşan bir adam için oldukça ukalasın. | Open Subtitles | أنت ذكي جداً بالنسبة لشخص يركض بأحذية دراجة |
- Geniş ayakkabılarla yürümek... | Open Subtitles | تنظيم الجلوس بالسيارة الصغيرة السير بأحذية ضخمه |
Onlar eroini satar, ben de ödemeyi ayakkabılarla yapardım. | Open Subtitles | أجل كانوا يبيعون الهيروين ثم أدفع لهم بأحذية |
Seni neşelendirecek bir şeye ihtiyacın var. Sana ayakkabı almama ne dersin? | Open Subtitles | فأنتِ تحتاجين للترفيه قليلاً ألا ترغبين بأحذية جديدة؟ |
Tırmanış ayakkabıları, kasklar gibi ağırlık yapacak şeyler için endişe etmeyin. | Open Subtitles | لا تشغلوا بالكم بأحذية الصخور، أو الخوذات، أو أي شيء سيزيد من الوزن |
Garsonlar günde 12 saat eski lastik ayakkabılarıyla çalışır. | Open Subtitles | يعمل النادلون 12 ساعة باليوم بأحذية قديمة |
Benim küçük oğlum... smokin içinde, mezuniyet balosuna gidiyor... spor ayakkabılarıyla. | Open Subtitles | يال ابني المسكين... مرتدياً بدلة رسمية, وذاهباً لحفل التخرج بأحذية رياضية |
Oraya kar ayakkabılarıyla gidip neler olduğunu öğrenmek için adam yolladılar. | Open Subtitles | أنه أرسلهم بأحذية الثلج إلى هناك، ليعرف ما الذي يجري. |
Yani kadın ayakkabılarıyla mı oynuyorsun? | Open Subtitles | إذاً أنت تلعب بأحذية السيدات ؟ |
Monica'nın ayakkabılarıyla mı oynuyordun? Bunlarla oynamaman... | Open Subtitles | اتلعب بأحذية مونيكا ليس عليك |
Ama sen sokak ayakkabılarıyla rekora koşuyorsun. | Open Subtitles | لكنك تُوضحيه بأحذية شوارع |
Bütün gün bu yeni ayakkabılarla koşturup durdum ayakkabılar o kadar dar ki ayaklarım yanıyor. | Open Subtitles | انا كنت طوال اليوم اتجول بأحذية جديدة كانو فقط ساخنة وضيقة |
Tabii, tekerleksiz ayakkabılarla. | Open Subtitles | لكن، بأحذية لا تحتوي على عجلات |
Küçük tahta ayakkabılarla "zıplaman" kimsenin umurunda değil. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} لا أحد يهتم إن كنت تقضي عطلك الصيفية وأنت تتقافز بأحذية خشبية |
Hadi, her küçültmek istiyor çiftler doğru, birbirlerinin ayakkabı bir mil yürümek? | Open Subtitles | هيا ، كل معالج نفسي يرغب للأزواج أن يمشوا ميلاً بأحذية بعضهم ، صحيح ؟ |
Önü açık ayakkabı giyme hakkımız bile yok. | Open Subtitles | والشركة محافظة ولا يسمح حتى بأحذية مفتوحة الأطراف |
İki spor ayakkabı ve bir makosen giyiyorlar. | Open Subtitles | هذا صحيح . اثنين بأحذية رياضة وآخر بحذاء خفيف |
Bir kaç delinin 800.000 euro değerindeki nadir ayakkabıları çalıp kaçacağına inanır mıydın? | Open Subtitles | أتصدقين أن مجنونًا هرب بـ800000 بأحذية نادرة؟ |
O ayakkabıları sana yedirecek olan siyahi sürtük. | Open Subtitles | سافلة سوداء بأحذية رخيصة و الذين سأحشرهم تماما في مُؤخّرتك الصّفراء |
Bu ayakkabıları olan bir hayalet. | Open Subtitles | انها أشباح بأحذية |