Judo fırsatları değerlendirmedir, rakibinin enerjisini yakalayıp onu bir şekilde kullanmaktır. | Open Subtitles | الجودو يدور حول استغلال والتقاط طاقة خصمك واستخدامها، بطريقة أو بأخرى. |
Ben öyle doğmadım ve bununla bir şekilde baş etmem gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن ليس أنا وبجب أن أتعامل مع هذا بطريقة أو بأخرى |
Ama bir şekilde, her sene olasılıkları alt üst eden bir insan çıkıyor. | Open Subtitles | لكن, بطريقة أو بأخرى, كل سنة هنالك دائما رجل واحد يتفوق على الصعاب |
Ama aynı zamanda kendi kendini devam ettirecek klinikler yapmaya çalışıyoruz bu sayede insanlar başka şeyler için para harcayabilir. | TED | لكن نحاول أيضا أن نجعل تلك العيادات ذاتية الوجود كأن يدفع الناس بصورة أو بأخرى. |
Aniden çok dilli oluyor, böylece bir dilde içinizden konuşuyorsunuz ve kafanızda başka bir dildeki çeviriyi duyuyorsunuz. | TED | فجأة تصبح متعدد اللغات، إذًا أنت داخليًا تتحدث بلهجة واحدة، وتسمع الترجمة في رأسك بأخرى. |
Nedense buna inanasım gelmiyor o yüzden teşekkür ederim. | Open Subtitles | بطريقة أو بأخرى لا أعتقد ذلك. لذلك، شكرا لك. |
Özür dilerim. Öyle ya da böyle bu iş bitecek. | Open Subtitles | أنا آسفة، بطريقة ما أو بأخرى يجب أن ينتهي هذا |
Evet, bazen farklı oyların birinden diğerine döndüğünü görüyoruz, ama oyların tamamının saatler içinde "suçsuz"dan "suçlu"ya dönmesi biraz garip geldi. | Open Subtitles | نعم, نحن نرى أحيانًا إنقسام في الأصوات بطريقة أو بأخرى, لكن أن يكون هنالك تحوّل كامل من تبرئتها إلى إدانتها |
Büyük ihtimalle bir şekilde nedensel olarak bağlandık, fark etmez. Aspiratör fanları açıl! | Open Subtitles | من المحتمل انها ارتبطت بطريقة أو بأخرى سببياً لا يهم, تشغيل مفرغة هواء |
Bir şekilde ortaya çıkacaklar sen istesen de istemesen de. | Open Subtitles | ستخرج للعلن بطريقه او بأخرى سواء اردتى ذلك ام لا. |
Bir şekilde biz de beraber yaşlanıyoruz öyle değil mi? | Open Subtitles | لكن بطريقة أو بأخرى سنكبر مع بعضنا فحسب ،أليس كذلك؟ |
Bu işe dahil olmanın bir şekilde tehlikeli olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت أن الخوض في ذلك كان خطراً بطريقة أو بأخرى |
Ama ben o değilim ve sen bir şekilde bunu anladın, değil mi? | Open Subtitles | لكنني لست هي ، وأنت شعرت ذلك بطريقة أو بأخرى اليس كذلك ؟ |
Bilmiyorum. Buradaki herkes dünyayı değiştirip şu ya da bu şekilde değişiklik yaratmayla ilgileniyor. | TED | كل شخص هنا مهتم بتغيير العالم وصنع شيئا ما لتغيير هذا العالم ، بطريقة أو بأخرى. |
Bütün bu modeller, özünde bir şekilde tamamlanabileceğimizi öne süren büyük bir bilgi boyutuna dayanır. | TED | لكن كل هذه النماذج مبنية على فكرة جسم كبير من الحقائق التي يمكننا بطريقة أو بأخرى إتمامها. |
Eğer bir şekilde elde edemezsem, başka bir şekilde elde ederim. | Open Subtitles | واذا لم احصل عليه بطريقة، سأحصل عليه بأخرى |
Lady Patrizia'ya araştırmamıza devam edeceğimizi ve Bayan Claudia'nın başka bir vasıtayla döneceğini söyle. | Open Subtitles | اخبر السيدة باتريزيا أننا سنكمل بحثنا بأنفسنا وأن السيدة كلوديا ستتصل بها بطريقة أو بأخرى |
Diğer ihtimaller için de hiç endişe etmeye gerek yoktur, çünkü kuantum mekaniği sarı veya kırmızı veya başka bir meyve suyu gibi tüm değişik olasılıklara da şans tanır. | Open Subtitles | وليس هناك سبب ليخيب أملى بهذه النتيجة المعينة أو بأخرى لأن ميكانيكا الكم تعتقد |
Her Nedense Eugenia, Milan'ı Peter'ın öldürdüğünü sanıyordu. | Open Subtitles | يوجينيا مقتنعة بطريقة أو بأخرى بأنه كان الصغير بيتر هو الذي قتله، |
Ama Nedense bu, bana inandırıcı gelmiyor. | Open Subtitles | لكن، بطريقة أو بأخرى أبدا أن يجلس الحق معي. |
Keşke ben çıkmadan anlatsaydınız çünkü geri dönmek zorundayım ve öyle ya da böyle bu hikayeyi yazacağım. | Open Subtitles | لأنني لابد أن أعود إلى الجريدة الآن و كتابة المقال بطريقة أو بأخرى سأكتبه.. هذا كل شيء |
Hem de birinden diğerine | Open Subtitles | حياة جديدة مُرتبطة بشكل وثيق بأخرى. |
Fark etmez. Er ya da geç bulacağım. | Open Subtitles | في الواقع هذا لا يهم سأعرف مكانها بطريقة أو بأخرى |