Ödenmesi gereken bedeller olacağını biliyorum, ama ben herşeyi planladım. Bize zarar veremezler. | Open Subtitles | أعرف أنّ هناك ثمناً، لكنّي خطّطتُ لكلّ شيء، لا يستطيعون أن يصيبونا بأذى. |
- Beni aptal yerine koydun. - Bak,sana asla zarar gelmesini istemedim. | Open Subtitles | ـ وضعتني في الأعلى ـ أنصت, لم أردّ لك أن تصاب بأذى |
Senin gibi olsaydım, bütün Trakyayı korurdum ve kimse zarar görmezdi. | Open Subtitles | إذا كنت مثلك، كنت سأحمي الجميع ولن أدع أحد يصاب بأذى |
Seni hasta kafalı orospu çocuğu. - Yavrumun Canını yakarsan seni... | Open Subtitles | أيها القذر إن مسست فتاتى الصغيره بأذى فسأ |
Bu da bir sorun teşkil ediyordu: robotu, yere düştüğünde kimsenin zarar görmeyeceği kadar hafif yapmak. | TED | وكانت هذه مسالة واحدة : بناء على أنه خفيف الوزن لن يصب أحد بأذى إذا سقط عليه. |
İçimizden bir çoğu zarar görür. İlk olmak ister misin? | Open Subtitles | البعض منا سيصاب بأذى أتريد ان تكون الاول؟ |
Sizi uyarıyorum, adamlarım zarar görürse sorumlusu siz olacaksınız. | Open Subtitles | أُحذرك، لو أُصيب آي من رجالي بأذى ستتحمل المسئولية.. |
Herşeyimi harap edin ama onlara zarar vermeyin. | Open Subtitles | أفضل أن تحطموا كل ما أملك على أن تمسوهما بأذى |
Sonra kendi kendime dedim ki, "Burada Bonnie'ye bir zarar gelebilir." | Open Subtitles | قلت لنفسى ، من المحتمل أن تصاب بونى بأذى هنا |
Bize buradan nasıl çıkabileceğimizi söyle sadece, sessiz olursan zarar görmezsin. | Open Subtitles | فقط أخبرنا كيف نخرج من هنا إبق هادئاً و لن تصاب بأذى |
Eğer buraya geri yüzerseniz, söz veriyorum, size herhangi bir zarar verilmeyecek. | Open Subtitles | إذا سبحت عائده الآن فأنا أعدك أننى لن أمسك بأذى |
Ona zarar vermemiş, sadece eski hücresine kapatmış. | Open Subtitles | هي لم تصبه بأذى لقد حبسته داخل زنزانتها القديمة |
Ona zarar veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني التسبب بأذى له، لا يمكنني فحسب.. |
Dinle dostum, bu işe başladığımızda kimse zarar görmeyecek demiştin. | Open Subtitles | يا رجل، حين بدأنا هذا الأمر قلت لي أن لا أحد سيصاب بأذى |
cüzdanımı ve favori takımımı kaybettim ama gerisi zarar görmedi: | Open Subtitles | ربما فقدت محفظتي، وحقيبتي المفضلة، لكن أشيائي الأخرى لم تُصب بأذى |
en iyisi ise, insanların temelde güvenilir olduğuna dair inancım zarar görmedi. | Open Subtitles | والأفضل من هذا كله، مالم يصب بأذى هو شعوري بأن الناس أهل للثقة |
Canını seviyorsan bizimle iş birliği yaparsın. | Open Subtitles | تعاون معنا إن لم تكن تريد الإصابة بأذى |
Bizde bu şans varken çavuş savaştan tek bir yara almadan geri döner. | Open Subtitles | بحظنا هذا لن يصاب الرقيب بأذى طوال الحرب |
Eğer canının yanmasını istemiyorsan, çeneni kapa ve kımıldama. | Open Subtitles | اذا اردت أن لا تصاب بأذى اغلق فمك و لا تتحرك |
Tabi burunlarını başka insanların işlerine soktular ve kaçınılmaz bir şekilde yaralandılar. | Open Subtitles | هم يقحمون أنفسهم بشؤون الآخرين و يصابون بأذى |
Sizin yaralandığınızı söylediler! Yaralı veya hasta değilsiniz, değil mi? | Open Subtitles | أخبرونى أنكما أصبتما بأذى هل تأذيتما أو مرضتما ؟ |
Söylediklerimi yaparsanız, kimsenin canı yanmaz. | Open Subtitles | أذا نفذتم ماأقوله لكم ، لن يصاب أحد بأذى |