Böyle bir durumda, akıl hastanesinde geçireceği dört yıl onun için büyük şans! | Open Subtitles | الحصول على حكم بأربع سنوات بالمصحة ! تخول المحامي للحصول على دكتوراه بالقانون |
Eyalet hapishanesinde dört yıl hapse ve 800.000 dolar para cezasına çarptırıldınız. | Open Subtitles | وتم الحكم عليك بأربع سنوات بسجن الولاية وتعويض 800 ألف دولار. |
Erken gelmeniz gerekmezse dört yıl sonrasını düşünün. | Open Subtitles | في حال أنها في وقت لاحق، أريد منك التفكير بأربع سنوات قادمة |
Benden sadece dört yaş büyük. Bunu bilmelisin. | Open Subtitles | إنها تكبرني بأربع سنوات وحسب عليكَ أن تعرف هذا |
Kızkardeşim,Penelope dört yaş küçük benden ve her şeyde daha iyi. | Open Subtitles | تصغرني بأربع سنوات وتتفوّق عليّ بكلّ شيء تقريباً |
Gözetimim altında, dört yıllık cezasının kalanını tamamlıyordu. | Open Subtitles | كان يقضي المدة المتبقية لهُ من حكم بأربع سنوات سجن تحت إشرافي |
Bu inanılmaz güçlü ve kararlı kadın dört yıl kanser tedavisinin üstesinden gelebilirken aynı duygusal kaynağı bu durumda kullanamıyor? | TED | لماذا هذه المرأة الحازمة القوية بشكل لا يصدق لم تكن قادرة على تجنيد نفس المصادر العاطفية التي جعلتها تمرُّ بأربع سنوات من علاجات السرطان؟ |
dört yıl fazlası var. Sıkı perhiz. | Open Subtitles | ذلك أقل بأربع سنوات ستكون حمية جهنمية |
dört yıl hizmet ettim. | Open Subtitles | لقد قمت بأربع سنوات. |
dört yıl hapis cezasına çarptırıldınız. | Open Subtitles | وتم الحكم عليك بأربع سنوات. |
Kariyer panım gerekenden dört yıl önde. | Open Subtitles | مخط مهنتي متقدم بأربع سنوات |
Sizi dört yıl hapis cezasına mahkum ediyorum. | Open Subtitles | فأنا أحكم عليك بأربع سنوات. |
Meclis Üyesi Richmond, sizin için savaşacak Lesley Adams'ın her şeyinize dört yıl daha rahatça ulaşmamasını sağlayacaktı. | Open Subtitles | أعلم بأنّ الرئيس (ريتشموند) كافح من أجلك. تأكد بأنّ العجوز (ليزلي آدمز) لن يحظى بأربع سنوات بحرية و يحصل على جميع أصواتك. |
İki haftada dört yaş yaşlandı. Üzgünüm yeterli değil! | Open Subtitles | كبر بأربع سنوات في أسبوعين، أسفك لا يكفي! |
Senden dört yaş büyük mü? | Open Subtitles | إنها تكبرك بأربع سنوات ؟ |
Benden dört yaş büyük. | Open Subtitles | إنها أكبر مني بأربع سنوات |
Yani, annemden dört yaş daha genç. | Open Subtitles | إنه أصغر من أمي بأربع سنوات |
Ne? Benden dört yaş falan büyüktü. | Open Subtitles | إنّها أكبر مني بأربع سنوات |
Bu dört yıllık bir açık. Ağır bir diyet. | Open Subtitles | ذلك أقل بأربع سنوات ستكون حمية جهنمية |