Yani bu, rahat ve otururken konuşmak için son şansın. | Open Subtitles | لذلك، هذه آخر فرصة لك لكي تتحدث بأريحية وأنت جالس |
Yani bu, rahat ve otururken konuşmak için son şansın. | Open Subtitles | لذلك، هذه آخر فرصة لك لكي تتحدث بأريحية وأنت جالس |
Kızlarla paylaşırken daha rahat olduğum bazı şeyler var çünkü onlar dalga geçmiyor bana isim takmıyor veya Koothrapantolonumda ne olduğunu sormuyor. | Open Subtitles | هناك فقط بعض الأمور التي أشعر بأريحية في قولها للفتيات لأنهم لن يسخروا مني |
- Evet. Elin açık ve rahat olabilir. | Open Subtitles | حين تعلو يدك اجعلها مفتوحة بأريحية |
Kızları hiç tanımadığımız birisiyle yalnız bırakırsak içim rahat etmez. | Open Subtitles | إني إني إني لا ... لا أشعر بأريحية بتركِ الفتيات مع شخصٍ غريب تمامًا. |
rahat hareket etmek istersin. | Open Subtitles | -مهلاً. مهلاً -فسترغب بالتحرك بأريحية |
rahat! | Open Subtitles | قفوا بأريحية صفًا. |