en kısa sürede adliyeye birini gönderin. | Open Subtitles | أرسلوا شخص ما إلى المحكمة بأسرع وقتٍ ممكن |
Bunlar mümkün olan en kısa sürede mahkemeye birini gönderdi | Open Subtitles | أرسلوا شخص ما إلى المحكمة بأسرع وقتٍ ممكن |
Polis bize aktardı ki... Eğer bu bölgede iseniz lütfen en kısa sürede alandan geri çekilin. | Open Subtitles | "الشرطة تخبرنا بأن كنت في المنطقة غادرها بأسرع وقتٍ ممكن" |
Mesajını aldım. Mümkün olduğunca çabuk gelmeye çalıştım. | Open Subtitles | وصلتني رسالتك وجئتُ بأسرع وقتٍ ممكن. |
Task Force X'i toplayıp Amanda Waller'ı ve tüm devreleri mümkün olduğunca çabuk buraya getirin. | Open Subtitles | تفعيل الفرقة (اكس)َ و احضروا (اماندا وولر) وفرقتها الكاملة بأسرع وقتٍ ممكن سيدي |
(Dave) Ben mümkün olduğunca çabuk, (Ibis) ele almak gerekir Yani mümkün | Open Subtitles | (ديف) أنا بحاجة لعنوان (إيبيس) ذلك، بأسرع وقتٍ ممكن |
Şimdi en önemli şey, sizi en kısa zamanda Londra'ya ulaştırmak. | Open Subtitles | و الآن فان أكثر الأمور أهمية هو أن نوصلك الى لندن بأسرع وقتٍ ممكن |
Burada kal, ben en kısa zamanda limuzini getireceğim. | Open Subtitles | إبقي هنا، وسأقوم بإحضار الليموزين بأسرع وقتٍ ممكن |
Klaus ile arama en kısa sürede bir milyon kilometre mesafe koymalıyım da. | Open Subtitles | إذ أنّي أودّ الابتعاد ملايين الأميال عن (كلاوس) بأسرع وقتٍ ممكن |
Dave, en kısa sürede Ibis'in adresini istiyorum. | Open Subtitles | (ديف) أنا بحاجة لعنوان (إيبيس) ذلك، بأسرع وقتٍ ممكن |
en kısa sürede döneceğim. | Open Subtitles | سأعود بأسرع وقتٍ ممكن. |
- en kısa sürede durumu bildireceğim. | Open Subtitles | سوف أُبلغكم بأسرع وقتٍ مُمكن. |
Ama başarılı olmak istiyorsanız Hitler'i en kısa zamanda yenmek için, bir atağa daha ihtiyacınız var! | Open Subtitles | ولكن ، يجب علينا هزيمة هتلر بأسرع وقتٍ ممكن يجب علينا أن نقوم بهبوطٍ اخر |
En kısa zamanda süreci başlatacağım. | Open Subtitles | سأبدأ العمليّة بأسرع وقتٍ ممكن |