"بأسنانه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• dişleriyle
• dişlerini
• dişi
• dişlerinin
• dişleri
• dişlerinde
• dişlerle

Solucanları dişleriyle nasıl ikiye ayırırdı hatırlıyor musun?
أتتذكر عندما كان إعتاد أن يقطع الديدان إلى نصفين بأسنانه ؟

Bir zamanlar, bira şişesini dişleriyle açan bir kuzenim vardı.
أحد أقربائي كان يفتح قنينة البيرة بأسنانه

Bir zamanlar, bira şisesini dişleriyle açan bir kuzenim vardı.
أحد أقربائي كان يفتح قنينة البيرة بأسنانه

Evet, hastalarına tüm dişlerini göstererek, güler ve bademcik ameliyatını anlatır.
نعم، يبتسم بأسنانه كلها و يخبرهم بتجربته مع اللوز

Bak, omzuna dişlerini saplıyor ki dişi kaçamasın.
شاهد يمسكها من رقبتها بأسنانه. لذلك لا يمكنها الفرار.

Fokun tam arkasından çıktı, fok suya atladı ama ayı da buzun üstünden suya atladı ve birkaç saniye sonra dişlerinin arasında fokla çıkıverdi.
أتى من خلف الفقمة مباشرة فغاصت في الماء لكن الدبّ قفز من الجليد ليلحقها ثم صعد بعد لحظات ممسكًا الفقمة بأسنانه

Hendrix elektro gitarı fişe takar ve onu dişleriyle çalar.
هندريكس أضاف اشياء للجيتار الكهربائى ! ولكنه يلعب علية بأسنانه

Görünüşe bakılırsa, katil bu kurdelayı dişleriyle parçalamış.
. يبدو ان القاتل مزق هذه الشرائط بأسنانه

Okyanusta, dişleriyle römorkör çekmeye çalışıyordur herhâlde.
بالغالب، هو بالمحيط يحاول أن يسحب قاربه بأسنانه

Silahı ateşletip, kurşunu yakalardı dişleriyle
كان مساعده يطلق النار عليه وهو يمسك الطلقه بأسنانه

Rip'i bulduğumuzda, küçük lağım faresi gibi dişleriyle beni ısırdığı için onu pataklayacağım.
لأنّه عضّني بأسنانه الصغيرة التي تشبه أسنان الجرذان

Sahiden öyle mi gülüyor? Alt ve üst dişleriyle aynı anda.
هل هو حقا كذلك يبتسم بأسنانه العلوية و السفلية؟

İğrenç, sıçan dişleriyle bana dokunuyor ve sıçan kürkü sıçan hastalıkları dolu.
انه مثير للأشمئزاز و يلمسني بأسنانه وهو جرذ مغطى بامراض الجرذان

dişleriyle parçaladı. Parçaların hepsi bulunamadı.
مزقهم إرباً بأسنانه لم يجدوا كل الأجزاء

Ali'nin arabaları dişleriyle çektiği doğru mu?
أحقاً كان علي يسحب السيارات بأسنانه

dişlerini bir kızın kıçına geçirdi mi, bir daha bırakmaz.
عندما يمسك بأسنانه في فتاة, لا يتركها أبداً

Yaşlı adam niye geceleri dişlerini bardağa koyuyor?
لماذا يحتفظ الرجل العجوز بأسنانه في كوب زجاجي ليلاً؟

Bir sefer, Marcin'in dişi ağrıyordu.
عندما كان مارسين مصاب بوجع بأسنانه

Orospu çocuğu pastili keyifle emerken dişlerinin arasında çıkardığı sesi duyabiliyordum.
كان بوسعي سماعها وهي تحتك بأسنانه عندما... ابن الساقطة ذاك أحبّ تلك الحبوب اللعينة

Sonra yerden bir parça daha bok aldım. Boğazına tıkadım. dişleri görünmüyordu boktan.
ثمّ أقحمتُ كومة أخرى من الروث بحلقه، وركلتُه بأسنانه اللّعينة عدّة مرّات.

Buraya geldiğinde dişlerinde taze deri parçaları vardı.
كان مازال هناك بقايا لحم المعتدي بأسنانه عندما أتى إلى هنا

Bana bir tür yabani köpek gibi dişlerle geldi.
هجم عليّ بأسنانه وكأنه كلب بري