eşyalarımı arabaya yükledim ve yola çıktım. Şehirden uzaklaşmak zorundaydım. - Neden peki? | Open Subtitles | أنا فقط ألقيت بأشيائي في السيارة ، و أقلعت اضطررت للخروج من المدينة |
Bu manyak Köpekkafa Adam benim dolabımda yaşıyor ve eşyalarımı karıştıran afacanları yiyor. | Open Subtitles | ذلك الرجل المجنون برأس كلب يعيش بخزانتي ويأكل الاطفال الصغار الذين يعبثون بأشيائي |
O zaman sanırım daha önce eşyalarımı karıştırırken bir şey bulamadın. | Open Subtitles | أظنك لم تجدي شيئاً عندما عبثتي بأشيائي. لنهدأ قليلاً. |
Biz çocukken bile hep benim eşyalarımı karıştırırdın. | Open Subtitles | حتى عندما كنا صبياناً كنت دائما ما تعبث بأشيائي |
Ve ona eşyalarıma dokunmamasını söyledim, ama hayır, neyim varsa almak istedi. | Open Subtitles | وتضع مجوهراتي وأصرخ عليها , لكي لا تعبثّ بأشيائي لكن , لا أرادت ذلك , كل ما لدي |
Frasier yapmadığını söylüyor Frasier asla eşyalarımla oynamaz. | Open Subtitles | لأن فريجر قال أنه لم يفعلها.. و لا يعبث أبدا بأشيائي |
Ben tuvaletteyken eşyalarımı mı karıştırdın? | Open Subtitles | هل كنتِ تعبثين بأشيائي بينما كنت في الحمام؟ |
eşyalarımı kendim kadar sevdiğim için utanıyorum. | Open Subtitles | أنا خجل لأنّني أهتمّ بأشيائي قدر الإمكان |
Tamam, peki, söylemiş olman çok hoş ve eşyalarımı getirmiş olmandan müteşekkirim ama bunlar tam olarak bir cankurtaran sayılmazlar. | Open Subtitles | حسناً، هذا لطفٌ منك أن تقول هذا الكلام وأقدر مجيئك بأشيائي ولكن هذه ليست المعضلة |
Hımm, evime burnunu sokuyorsun ve eşyalarımı karıştırıyorsun. | Open Subtitles | حسناً، لقد تطفلتي منزلي و عبثتي بأشيائي |
Anne, benim eşyalarımı karıştıramazsın. | Open Subtitles | أمي، لا يمكنكِ التفتيش بأشيائي |
Özel eşyalarımı karıştıramazsınız. | Open Subtitles | أمي، لا يمكنكِ التفتيش بأشيائي |
Bana sormadan özel eşyalarımı karıştırma. | Open Subtitles | لا تعبثي بأشيائي دون إذن منـّي |
Çünkü buraya geldiğimde onu eşyalarımı karıştırırken buldum. | Open Subtitles | لأنني جئت الى هنا ووجدتها تعبث بأشيائي |
Biri benim eşyalarımı karıştırmış. | Open Subtitles | شخصاً ما عبث بأشيائي |
Bunlar benim eşyalarım! eşyalarımı inceleyip durma. | Open Subtitles | لا تفتشي بأشيائي |
Benim eşyalarımı incelemek daha güzel değil mi? | Open Subtitles | -سعدت أنت كثيراً بالعبث بأشيائي |
Benim eşyalarımı da karıştırıyor musun? | Open Subtitles | هل عبثتِ بأشيائي أيضاً؟ |
Merhaba, Homer. Eğer bunu izliyorsan, ben öldüm. Ya da eğer ölmediysem, eşyalarımı karıştırmışsın. | Open Subtitles | مرحباً يا (هومر)، أن كنت تشاهد هذا الآن فأنا ميتة، وألمّ أكن ميتة فقد عبثت بأشيائي |
eşyalarıma dokunmazsan minnettar olurum. Teşekkürler. | Open Subtitles | سأقدّر لك لو توقفت عن العبث بأشيائي شكرا لك |
Benim eşyalarıma bulaşma. | Open Subtitles | لا ترفع الكلفة بأشيائي |
Benim eşyalarımla nereye gidiyorsun? | Open Subtitles | إلى أين أنت ذاهب بأشيائي ؟ |