"بأصابعه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• parmaklarını
• parmakları
• parmaklarla
• parmaklamıştı

Yaşlı adam parmaklarını silah şekli yapacak şekilde büktü ve lazer sesleri çıkardı.
فرقع المسن بأصابعه كمن يطلق النار من بندقيته ثم أطلق صوت ليزري

Boşver onun parmaklarını. Ayaktakımından aptal bir adam işte.
لا تشغلى بالك بأصابعه أنه ليس الا وغد قذر

Bir öncekinde, bir kadının tansiyonunu ölçerken, torunu, küçük parmaklarını kıçıma sokmaya çalıştı.
خلال آخر مرة كنت أقيس علامات المرأة الحيوية واستمر حفيدها يلمس مؤخرتي بأصابعه الصغيرة

Siyah parmakları kapanıp açılıyor, sanki "Buraya gel" diyorlar.
بأصابعه السوادء و كأنها تقول لي أنت، تعال إلى هنا

Değişim kuru parmaklarla Olara dokunamaz
التغيير لايلمسهم بأصابعه الذابلة

Bir keresinde beni parmaklamıştı. Bir kez, geçen baharda.
لقد قام بمداعبتي بأصابعه في الربيع الماضي

Kocanı, parmaklarını şaklatır gibi öldürecek ve hiçbir şey hissetmeyecek.
بسهولة هذه الحركه بأصابعه و لن يشعر بندم

Bir kolu kestiğinizde, hasta hala hayalet parmaklarını hisseder.
لو بترت ذراعاً سيظل مريضك شاعراً بأصابعه الخفية

Meğer bulan adam tombul parmaklarını olası izleri yağlayarak her tarafına sürmüş.
تبين أن الرجل الذي وجدها قد لطّخ كل شيء بأصابعه الكبيرة مسح أيّ بصمات

Bu sefer Logan parmaklarını şıklattı, tik tik tik. 'Merhaba? Büyükannem burdamı?
"و هذة المرة ضرب بأصابعه" "'مرحباً ؟

Ajan Corrigan lütfen bu şahsa pis parmaklarını benim antikalarımın üstüne sürmeyi kesmesini söyler misiniz!
أيتها العميلة (كوريجان)، أرجوك أصدري تعليمات لهذا الشخص بأن يكف عن التلطيخ بأصابعه القذرة سيوف الكاتانا الأثرية التي أملكها

Eh, haberler iyi. parmakları kurtarabiliriz.
أخبار طيبة سنستطيع الإحتفاظ له بأصابعه

parmakları reçele bulanmış koca bir bebeksin sadece!
إن أنت إلّا طفل بهيئة رجل يأكل المربى بأصابعه!

- Kırık parmaklarla mı?
بأصابعه المكسورة؟

Bir keresinde beni parmaklamıştı. Bir kez, geçen baharda.
لقد قام مداعبتي بأصابعه الربيع الماضي