Ve kafadanbacaklıların gözleriyle, o muhteşem gözleriyle, ışığa bakmaları, desenlere bakmaları, etrafındakileri hissetmesi büyüleyici. | TED | و من المذهل كيف أن الرأسقدميات بأعينها الرائعة، تستشعر ما يحيط بها تنظر الى الأضواء، تنظر الى الأشكال |
Şapkalı düzgün kız, az önce gözleriyle bana tecavüz etti. | Open Subtitles | هذه الفتاة في القبعة مارست الحب معي بأعينها |
Bunlar yaparken hep bana onun gözleriyle bakıyor. | Open Subtitles | ثم بعدها ينظر لى بأعينها طوال ذلك الوقت |
El-Kaide, gelincik, yapay tatlandırıcı kısık gözleriyle bakan eczacı, hemen her şey. | Open Subtitles | حركة "القاعدة" , حيوانات النمس , محليات الأكل الإصطناعية علبة حلويات "بيز ديسبنسر" ذات الرؤوس بأعينها الصغيرة العديد من الأشياء إذاً أخبرني ... |