Ama ona korkunç şeyler söylerdim. İşkence ederdim. | Open Subtitles | لكن يا إلهي كنت أناديها بأفظع الأشياء، لقد عذبت هذه الفتاة |
Benim dilini konuşmam kadar korkunç bir şey yoktur herhalde. | Open Subtitles | ،ليس مثلما يحدث لي .أنا أتحدّث بأفظع لغة |
Ama sana en korkunç sırlarımı anlatmak istiyorum. | Open Subtitles | ورغم ذلك أريد إخبارك بأفظع أسراري. |
- Bana ne olduğunu söyleyene kadar en kötü ihtimali düşüneceğim. | Open Subtitles | فظيع جداً ؟ حتى تخبرني ماذا فعلت , سأفكر بأفظع الأشياء الممكنة |
- Bana ne olduğunu söyleyene kadar en kötü ihtimali düşüneceğim. | Open Subtitles | حتى تخبرني ماذا فعلت , سأفكر بأفظع الأشياء الممكنة كأن قمت بقتل أحدهم |
Neden oğluma, başına gelmiş en kötü şeyi hatırlatmak isteyeyim ki? | Open Subtitles | لم سأرغب بتذكير ابني بأفظع شيء حصل معه؟ |
Kafamdaki en korkunç rüya. | Open Subtitles | بأفظع حلم عرفته في رأسي |
Hayatımın en korkunç kabusunu gördüm. | Open Subtitles | .كنت أحلم بأفظع كابوس |
Ancak olabilecek en kötü şekilde başarısız oldum. | Open Subtitles | لكني فشلت . بأفظع مايكون |
Beni çok kötü şeyler ile suçladı! | Open Subtitles | -كان يتهمني بأفظع الأشياء . |