Bak, sana zaten bilmen gerekenden çok daha fazlasını söyledim. | Open Subtitles | اسمعي ، لقد أخبرتك بأكثر مما يجب أن تعرفي |
Ve bunun için, ona senin bileceğinden çok daha fazlasını borçluyum. | Open Subtitles | ولذلك أنا أدين له بأكثر مما تتصور |
Ben konuştururum. Umduğumuzdan çok daha fazlasını yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بأكثر مما كنا نأمل به |
Ona karşı duyguları varsa ve onu elde etmek istiyorsa hissettiğinden daha fazla sevgi göstermeli. | Open Subtitles | وينبغى أن تظهر له الكثير من المشاعر بأكثر مما تشعر اذاأرادت أن تضمنه |
Şu an hissettiğinden daha kötü hissetmesine neden olma. | Open Subtitles | لا تجعلها تشعر بالأسى بأكثر مما هي عليه الآن |
Ama ben de sizin yapabildiğinizden fazlasını yapamazdım onun için. -Oturalım mı? | Open Subtitles | لكن لم يكن من المفترض أن أخبركِ بأكثر مما تعرفيه عنها |
Ama ben de sizin yapabildiğinizden fazlasını yapamazdım onun için. | Open Subtitles | لكن لم يكن من المفترض أن أخبركِ بأكثر مما تعرفيه عنها |