Umarım cüzdanım ve kol saatimden daha fazlasıyla tanımlanırım. | Open Subtitles | أتمنى أن تتمكن الناس من معرفتي بأكثر من مجرد هويتي وساعة يدي |
Fakat doğanın bu gücü bizi dünyaya geri döndürmekten... çok daha fazlasını yapmaktadır. | Open Subtitles | لكن هذه القوة من الطبيعة تقوم بأكثر من مجرد جعلنا نعود إلى الأرض. |
Ama sanırım ona finansal tavsiyeden çok daha fazlasını vaat etmiş. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أنه وعدها بأكثر من مجرد نصيحة مالية |
Bu defa bahisçi de parmaklarını kırmaktan fazlasını yaptı. | Open Subtitles | وهذه المرة قام وكيل المراهنات بأكثر من مجرد كسر أصابعه. |
Bence sen onlara bir topu taşımaktan daha fazlasını borçlusun. | Open Subtitles | اعتقد انك مدين لهم بأكثر من مجرد كرة تتدحرج |
Ancak bu dev kızgın kaya sütunu İzlanda'daki kaplıcaları ısıtmaktan çok daha fazlasını yaptı İzlanda'nın kendisini yarattı. | Open Subtitles | لكن هذه الريشة الضخمة الصخرية فائقة الحرارة تقوم بأكثر من مجرد تدفئة موارد آيسلندا الساخنة فهي أيضاً أنشأت آيسلندا نفسها. |
Bence sen onlara bir topu taşımaktan daha fazlasını borçlusun. | Open Subtitles | اعتقد انهم يدينون لك بأكثر من مجرد لعب الكرة |