Şu ana kadar bulduklarıma dayanarak, ölüm nedeni, kalp durması. | Open Subtitles | من البعيد القول, ان هذا الامر له علاقة بأمراض القلب |
Neden gitgide daha fazla kadın iskemik kalp hastalığından ölüyor? | TED | لماذا يموت المزيد والمزيد من النساء بأمراض القلب الإسكيمية |
Bu, bildiğimiz ve işe yaradığını bildiğimiz bütün bu tedavilere rağmen neden kadınların kalp hastalıklarından öldüklerini göstermek için kullandığım bir resimli diyagram. | TED | وقد كانت رسم تخطيطي لإظهار السبب في موت النساء بأمراض القلب بالرغم من العلاج الجيد الذي نعرفه والذي نعمل عليه |
Bireysel seviyede pek değil, fakat tüm popülasyonun kalp hastalıkları oranını değiştirmek için popülasyon seviyesinde yeterli. | TED | ليس بكثير، على مستوى الفرد، ولكن ما فيه الكفاية على مستوى المجموعة لنقل معدلات الإصابة بأمراض القلب في مجموعة كاملة. |
Yüzde altı kalp hastalıklarıyla, yüzde yedi tip-2 diyabet ile alakalı. ki babam bu hastalıktan ölmüştü. | TED | ستة في المئة للإصابة بأمراض القلب سبعة في المئة لمرض السكري من النوع 2، وهو النوع الذي توفي والدي منه. |
Bu da kronik stresin kalp damar rahatsızlıklarıyla ilişkilendirilmesinin sebeplerinden biridir. | TED | وهذا واحد من الأسباب التي تجعلنا أحيانا نربط الضغط المزمن بأمراض القلب والأوعية الدموية. |
Ancak, eğer herhangi bir yüksek riskli davranışlarla iç içe değilseniz bile, yine de kalp hastalığı veya kanser olma ihtimaliniz var. | TED | ولكن اتضح أنه حتى لو كنت لا تنخرط في أي سلوكيات عالية المخاطر فأنت لا تزال معرضا للإصابة بأمراض القلب والسرطان |
kalp hastalıkları herkese zarar verebilir, içki içen ve sigara kullanan palyaçolara da. | Open Subtitles | يمكن أن يصاب أحد بأمراض القلب بما فيهم المهرجين السكارى المدخنين |
Ailende kalp krizi veya beyin kanaması mı var? | Open Subtitles | لديك في تاريخ عائلتك بأمراض القلب أو السكتات الدماغية ؟ |
Çocuğumuzun potansiyel bir kalp hastası olmasını komik bulmana şaşırdım. | Open Subtitles | أنا سعيد لأنك تجد إحتمالية إصابة طفلنا بالمستقبل بأمراض القلب مضحكاً |
kalp hastalıkları ve kolon kanseri konusunda genetik olarak risk var. | Open Subtitles | لأن لدي نسبة عالية لعوامل الخطر الجينية للإصابة بأمراض القلب وسرطان القولون |
kalp söz konusu olunca elimden bir şey gelmez albay. | Open Subtitles | آسف أيّها العقيد , عندما يتعلّق الأمر بأمراض القلب |
Aslında yetişkin kök hücrelerini son 15 yıldır başta kalp ve damar sistemi hastalıkları olmak üzere çok çeşitli klinik denemelerde kullanıyoruz. | TED | كنا في الواقع نتسخدم الخلايا الجذعية البالغة في تجارب سريرية منذ 15 عاما لمعالجة مجموعة كاملة من المواضيع، لا سيما تلك المتعلقة بأمراض القلب و الشرايين. |
Ve ilk haftadan sonra, konu kalp ve damarla ilgili ölüm oranıydı, yavan bir konu -- kaç kişi kalp rahatsızlığından ölüyor, oranlar nedir. | TED | و بعد أسبوع , كان الموضوع عن وفيات القلب و الأوعية الدموية موضوع جاف-- كم هم الأشخاص الذين يتوفون بأمراض القلب ما هي نسبتهم |
Çok yüksek dozda maruz kalanlarda, yaşam boyu kalp hastalığı ve akciğer kanseri riskini üç katına çıkarırken yaşam beklentisinde 20 yıl azalmaya yol açıyor. | TED | الأشخاص الذين يتعرضون لها بجرعات عالية جدا يتضاعف ثلاث مرات خطر إصابتهم بأمراض القلب وسرطان الرئة وينقص متوسط أعمارهم بعشرين سنة |
Görünen o ki yediğimiz yağ miktarı kilomuzu, kolestrolümüzü ya da kalp hastalığı riskini yediğimiz yağın türü kadar etkilemez. | TED | اتضح أن كمية الدهون التي نتناولها لا تؤثر على وزننا أو الكولسترول لدينا أو مخاطر الإصابة بأمراض القلب بقدر تأثير نوع الدهون التي نتناولها |
Gürültünün bir diğer çok önemli sağlık etkisi, uzatılmış sürelerde belirli gürültü seviyelerine maruz kalanlarda, kalp ve damarlara ilişkin yüksek riske sebep olmasıdır. | TED | هناك تأثير آخر صحي مهم جدًا للضوضاء وهو زيادة مخاطر الإصابة بأمراض القلب والأوعية الدموية لهؤلاء الذين يتعرضون لضوضاء ذات صلة لفترات طويلة من الزمن. |
Hipotezimize göre, gürültü kaynaklı uyku bozuklukları aylarca ve yıllarca devam ettiği takdirde bunun kalp ve damarlara ilişkin yüksek bir riskle sonuçlanması mümkün. | TED | لدينا فرضية تقول أنه إذا استمرت اضطرابات النوم بسبب الضوضاء لأشهر وسنوات، فإن ازدياد خطر الإصابة بأمراض القلب والأوعية الدموية هو النتيجة غالبًا. |
Bu manşeti yanıltıcı yapan nedir: "Healthium kalp hastalığı riskini azaltır." | TED | إذًا ما الذي يجعل هذا العنوان مُضللًا: "يقلل الهيلثيوم خطر الإصابة بأمراض القلب". |
kalp hastalıklarında ise bu oran 6'da 1. | TED | و بمعدل واحد من ستة أشخاص المصابين بأمراض القلب والشرايين . |