| Demek beer pong'un su götürmez şampiyonu harika şeyler yapıyor. | Open Subtitles | بطل الجعة بدون مُنافس حقاً ، بدأ يقوم بأمور عظيمة |
| Şey, harika şeyler yaptık. Başkan olmaktan gurur duyuyorum. | Open Subtitles | حسنا, لقد قمنا بأمور عظيمة, أنا فخور لجعلي رئيساً |
| Her zaman harika şeyler başaracağına inandım ben... Sen inanmadığında bile. | Open Subtitles | هيا، أنت تعرف أنني دومًا أؤمن أنك ستقوم بأمور عظيمة حتى لو لم تكن واثقًا من هذا |
| Hem zaten İsmi Lazım Olmayan O Kişi büyük işler yaptı. | Open Subtitles | فعلى كل، ذلك الذي يجب ألا يذكر اسمه... قام بأمور عظيمة.. |
| Çok büyük işler başaracağını başından beri biliyordum. | Open Subtitles | أنا دائماً أعرف أنها تقوم بأمور عظيمة |
| Her zaman harika şeyler başaracağına inandım ben... Sen inanmadığında bile. | Open Subtitles | هيا، أنت تعرف أنني دومًا أؤمن أنك ستقوم بأمور عظيمة حتى لو لم تكن واثقًا من هذا |
| Diğer taraftan öğrencileri kolejlere "gidiyorlar, şehirlere taşınıyorlar," - ...harika şeyler yapıyorlar" ve bir sürü para kazanıyorlar. | Open Subtitles | بينما تلاميذه ينتقلون إلى جامعات جيدة و إلى مدن كبيرة و يقومون ... بأمور عظيمة |
| - Birlikte harika şeyler yapacağız. | Open Subtitles | سنقوم بأمور عظيمة معاً. |
| harika şeyler yapacaktı. | Open Subtitles | كانت تنوي القيام بأمور عظيمة |
| Sen büyük işler başaracaksın. | Open Subtitles | ستقومين بأمور عظيمة. |