Hindistan'da neler olduğunu gördün. kendi gözlerinle gördün. | Open Subtitles | أنت ترى ماذا حدث بالهند لقد رأيت بأم عينيك |
Onların kim olduğunu kendi gözlerinle görmen ve neden savaşman gerektiğini anlaman gerekiyordu. | Open Subtitles | لماذا لم قل لي؟ أنت بحاجة إلى أن ترى مع بأم عينيك من هم ولماذا كنت ستعمل محاربتهم. |
Hayır. Ama kendi gözlerinle görebilirsin. | Open Subtitles | لا، ولكن يمكنك أن ترى ذلك بأم عينيك. |
kendi gözlerinle şahit oluncaya kadar inanman imkansız. | Open Subtitles | من المستحيل تصديقه حتى تراه بأم عينيك |
Oraya çıkıp kendi gözlerinizle gördüğünüzde, atmosferin ne kadar ince olduğunu, dünyanın etrafında bir soğan zarı gibi olduğunu anlıyorsunuz. | Open Subtitles | لكن عندما تذهب للأعلى وترى الأمر بأم عينيك ما مدى كثافة غلافنا الجوي قشرة بصلة رقيقة محيطة بالأرض |
Ve kendi gözlerinle göreceksin. | Open Subtitles | وسترى بأم عينيك |
Sen kendi gözlerinle görüyorsun. | Open Subtitles | لقد رأيت ذلك بأم عينيك |
kendi gözlerinle görüyorsun. | Open Subtitles | لقد رأيت ذلك بأم عينيك |
Bana "Bunu kendi gözlerinle gördün mü?" diye sordu. | Open Subtitles | سألني : أرأيتها بأم عينيك ؟ |
Bu olanları kendi gözlerinle mi gördün, oğlum? | Open Subtitles | رأيت هذا يحدث بأم عينيك بني ؟ |
Bunu kendi gözlerinle gördün, Benny. | Open Subtitles | لقد رأيته يا بينى بأم عينيك |
kendi gözlerinle doğruladın mı? | Open Subtitles | وشاهدته بأم عينيك ؟ |
kendi gözlerinle görebilirsin. | Open Subtitles | يسعكَ رؤية ذلك بأم عينيك. |
Hayır. Ama kendi gözlerinle görebilirsin. | Open Subtitles | لا ، و لكنك سترى بأم عينيك |
kendi gözlerinle gör. | Open Subtitles | انظر بأم عينيك. |
- kendi gözlerinle gördün. | Open Subtitles | رأيت ذلك بأم عينيك. |
kendi gözlerinle gördün bu bir bilgisayar programı. | Open Subtitles | ...لقد رأيته بأم عينيك إنه برنامج حاسوب |
kendi gözlerinle gördün. | Open Subtitles | لقد رأيته بأم عينيك... |
"...gözlerinizle gördünüz mü?" | Open Subtitles | سألته مرة أخرى : أرأيتها بأم عينيك ؟ |