Eğer bir daha gitmemeni sağlayacaksa kimsenin farklı olduğunu bilmesine gerek yok. | Open Subtitles | لن نخسرك مره أخرى لا يوجد أحد يحتاج إلى أن يعرف بأنك مختلف |
Kimsenin farklı olduğunu bilmesine gerek yok. | Open Subtitles | لا يوجد أحد يحتاج إلى أن يعرف بأنك مختلف |
Üzgünüm, dostum. farklı olduğunu düşünmemeliydin. | Open Subtitles | يؤسفني يا رجل لم يكن عليك الظن بأنك مختلف عنّا |
Benden ya da arkadaki adamlardan çok farkın olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن بأنك مختلف عنى .. او هؤلاء الناس الذين بالخلف ؟ |
Üzgünüm, dostum. Herhangi bir farkın olduğunu düşünmemen gerekiyordu. | Open Subtitles | يؤسفني يا رجل لم يكن عليك الظن بأنك مختلف عنّا |
Para için burada olanlardan farklı olduğunu unutma. | Open Subtitles | ضع في إعتبارك بأنك مختلف عن هؤلاء المتواجدين هنا فقط من أجل المال |
Demek istediğim belki onu bulursak ona senin artık farklı olduğunu açıklayabiliriz. | Open Subtitles | أقول أننا إن وجدناها، فلربما؟ يمكننا أن نفسر لهّا بأنك مختلف الآن، فهمت؟ |
Eğer yaptıkları yüzünden onlardan farklı olduğunu hissediyorsan, zaten gerçekten farklısın. | Open Subtitles | إن حاولوا ليشعرونك... بأنك مختلف عنهم... ، فأنت كذلك. |
farklı olduğunu seziyorum FBI. | Open Subtitles | " أشعر بأنك مختلف عن الـ " إف بى آى |
farklı olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | لقد اعتقدتُ بأنك مختلف |
Steve birini ele geçirdi ve sana, senin Şeytan'ın diğer oğullarından farklı olduğunu mu söyledi? | Open Subtitles | (ستيف), تلبس هذا الرجل و بعد ذلك أخبرك بأنك مختلف عن بقية أبناء الشيطان؟ |
Senin farklı olduğunu sanıyordum Finn. | Open Subtitles | اعتقدت حقا بأنك مختلف يا فين |
Bana ondan farklı olduğunu söyle. | Open Subtitles | اخبرني بأنك مختلف عنه |
farklı olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت بأنك مختلف |
Hep farklı olduğunu söylerdin. | Open Subtitles | دائماً كنا نقول بأنك مختلف ! |