Dünyanın bir şey olduğunu düşünüyorsun sonra başka bir şey oluveriyor. | Open Subtitles | تظن أنّ العالم شيء معيّن ثم يتبين بأنه شيء مختلف |
Sonra kadın, senin görmek isteyebileceğin bir şey olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | لقد قالت بأنه شيء ما تودين رؤيته |
ama onlara bunun kötü bir şey olduğunu söyleyemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا ان نخبرهم بأنه شيء سيء |
Babam yılda bir kere doğum gününde yapıyormuş, o yüzden iyi bir şey olmalı. | Open Subtitles | ليس لدي فكره لكن ابي يقول أنه اجمل شيء يراه في عيد ميلاده فلابد بأنه شيء رائع |
Babam yılda bir kere doğum gününde yapıyormuş, o yüzden iyi bir şey olmalı. | Open Subtitles | ليس لدي فكره لكن ابي يقول أنه اجمل شيء يراه في عيد ميلاده فلابد بأنه شيء رائع |
Ortağım muhteşem bir şey olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | مساعدتي أكدت لي بأنه شيء أسطوري |
Cadıların şiddetle arzuladıkları bir şey olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أنت قلت بأنه شيء يحتاجة السحرة بشدة |
Tanrım! Bu kadar kaliteli bir şey olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | يا إلهي لم أكن أعلم بأنه شيء جيد كهذا |
Bunun harika bir şey olduğunu sanıyorsun değil mi? | Open Subtitles | تظن بأنه شيء جميل, أليس كذلك؟ |
Farklı bir şey olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لقد قال بأنه شيء مختلف |
Ama böyle bir şey olduğunu hiç düşünmemiştim! | Open Subtitles | لم أتخيل بأنه شيء مثل هذا |
Ama bu kez farklı bir şey olmalı. | Open Subtitles | لكن من المؤكد بأنه شيء مختلف هذه المرة |