Bu üniformayla da olsa oraya adım attığım an onlardan biri olmadığımı bilecekler. | Open Subtitles | حتى مع هذا الزيّ، إن خطوت خطوة هناك، سيعلمون بأني لست واحدًا منهم. |
Beni suçlayanlarla direkt konuşacağım onlara ödeme yapacağım, onlara düşmanları olmadığımı söyleyeceğim. | Open Subtitles | اخطط لان اتعامل مع المتهمون مباشره ادفع لهم، واخبرهم بأني لست عدوتهم |
Hiç iyimser olmadığımı ifade edebilir miyim Baldrick? | Open Subtitles | هل عليّ أن أقول بأني لست متفائل, بولدريك؟ |
Red, bu evde yaşamak için yeterince iyi olmadığımı düşünüyorsa sanırım öyleyimdir. | Open Subtitles | إن كان ريد يعتقد .. بأني لست جديراً بالسكن في منزله إذن أعتقد بأني لست كذلك |
Sadece bilmeni istediğim, benim düzgün bir ponpon kız olmadığım. | Open Subtitles | أردت فقط أن تعلم بأني لست قائدة المشجعات الكلاسيكية |
Morgan Edge'i bulup deli olmadığımı kanıtlamaya. | Open Subtitles | لإيجاد مورغان إيدج و إثبات بأني لست مجنون |
İyi olmadığımı söyleyebilecek tek kişi sizsiniz. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي بأمكانه اخباري بأني لست جيداً بما يكفي هو انت |
Ve sana Kira olmadığımı kanıtlayacağım çünkü senin için Kira'yı yakalayacağım. | Open Subtitles | ومن ثم سأمسك بـ كيرا وأثبت لك بأني لست هو |
İyi bilgiler gibi hissettim, yani deli olmadığımı anladım. | Open Subtitles | بحصولي على هذا الكم من المعلومات أشعر بأني لست مجنونة |
Ona kızgın olmadığımı ve hala dost olduğumuzu söyle. Bunu söyle yeter. | Open Subtitles | أخبره بأني لست غاضباً منه، وأننا مازلنا أصدقاء، أخبره بذلك فقط |
-Evet, olmadığımı söyledim. | Open Subtitles | قلت بأني لست كذلك. ماعلاقة الأمر؟ لا شيء. |
İyiyimdir ve sıcakkanlıyımdır, şu an öyle olmadığımı biliyorum çünkü karnımı doyurmam gerekiyor, tamam mı? | Open Subtitles | أنا رائعة، وحنونة وأنا أعرف بأني لست كذلك الآن والسبب لإني أريد بعض الطعام، حسناً؟ |
Buranın bir çalışanı olmadığımı biliyorum. Sadece uğrayıp, hepinize teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أعلم بأني لست عاملة بعد أردت فقط المرور والشكر، للجميع |
Aileme ulaşabilirseniz korkak olmadığımı söyleyin. | Open Subtitles | إن كنت تستطيع الوصول لعائلتي أخبرهم بأني لست جبان |
Bunu söylemek zor ama burada yanlız olmadığımı hissediyorum. | Open Subtitles | من الصعب حقاً تبين الأمر لكني أشعر بأني لست وحيداً |
Aferin sana. Bir tek ben olmadığımı duyduğuma sevindim. | Open Subtitles | انها مفيدة لك,انا مسرورة لسماع بأني لست الوحيدة |
Bu kadar yeter! Bu kadınla arkadaş olmadığımı gayet iyi biliyorsun. | Open Subtitles | الآن، أنت تعلم بأني لست صديق لهذه المرأة |
olmadığımı biliyorlar ama kayınvalidem seni kalman ve yemek yemen için davet etme kibarlığını gösterdi. | Open Subtitles | أنهم يعرفون بأني لست كذلك لكن والدة زوجتي قد كانت لطيفة بما يكفي لدعوتك للمكوث وتناول العشاء |
Bu sürtük beni olmadığım bir şey gibi gösteriyor. | Open Subtitles | لأنني لست الوحيده التي أعبث بشهوانيه وأتظاهر بأني لست كما التي أبدو عليه |
Pekâlâ, başka kimler benim Michael kadar yetkiye sahip olmadığım konusunda bir şeyler duydu? | Open Subtitles | حسنا, من أيضا سمع هذه الإشاعة بأني لست مسؤولا بقدر مايكل؟ |
Birlikte olup olmamam önemli değil. Neden hep biriyle birlikte olmadığım sanılıyor? | Open Subtitles | لا يهم أذا أنا بعلاقة أم لا لماذا بعض الأشخاص دائما تعتقد بأني لست بعلاقة؟ |