Tanımadığım biriyle evlenmek üzere olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ إعتِقاد بأنّني كُنْتُ عَلى وَشَكِ أَنْ أَتزوّجَ شخص ما الذي أنا لَمْ أَعْرفْ. |
O kadar aptal olduğuma inanamadığını söyledi. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها لا تَستطيعُ أَنْ تَعتقدَ بأنّني كُنْتُ غبيَ جداً. |
Benden o kadar şüpheleniyorlardı ki herkesi özellikle de sizi kötü olduğuma ya da öldüğüme inandırmam gerekti. | Open Subtitles | هم كَانوا لذا مرتابون منني أنا كان لا بُدَّ أنْ أَجْعلَ كُلّ شخصَ، خصوصاً أنت، يَعتقدُ بأنّني كُنْتُ شريّرَ. أَو أنا كُنْتُ ميتَ. |
Nasıl başka bir adamla flört ettiğimi düşünürsün? | Open Subtitles | كَيْفَ تَعتقدُ بأنّني كُنْتُ تَغَازُل مَع الرجلِ الآخرِ؟ |
Yoldaki tabelaları iyi takip ettiğimi sanıyordum. | Open Subtitles | حَسناً، إعتقدتُ بأنّني كُنْتُ أَتْلي يُوقّعُ الطريقُ كثيرا. |
Bu kadar aptal olduğuma inanamıyorum! | Open Subtitles | أنا لم أصدق بأنّني كُنْتُ غبيَ جداً! |
Düzgün olduğuma inanmalıydı. | Open Subtitles | ذلك، بأنّني كُنْتُ بخيرَ. |
Nankörlük ettiğimi ve orasının kendi evi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالتْ بأنّني كُنْتُ جاحد، وهو كَانَ بيتَها. |
Düşüncemi belli ettiğimi fark etmemiştim | Open Subtitles | - أنا لَمْ أُدركْ بأنّني كُنْتُ متوقّعَ جداً. |
Karım iyiyim sanıyor. Onu aradım ve binayı terk ettiğimi söyledim. İyiydim de, sonra birden BAM! | Open Subtitles | زوجتُي َتعتقدُ أَنني بخيرُ, إتصلت وقُلتُ بأنّني كُنْتُ مغادراً المبنىَ لقد كُنْتُ على ما يرام، وبعد ذلك باااانج! |