Toplumumdaki çoğu insan gibi, benim de depresyonun zayıflık, karakter kusuru olduğuna dair inancım vardı. | TED | وكمعظم الناس فى مجتمعي، كان لديَّ اعتقادٌ خاطئٌ بأنَّ الاكتئابَ علامةٌ على الضّعف، ضعفٌ في الشخصيّة. |
Umarım 51'in kapısının sana her zaman açık olduğunu biliyorsundur. | Open Subtitles | أتمنى أن لا تنسى بأنَّ هذا سيكونُ منزلكَ على الدوام |
Ama bildiğim şey yukarıda farklı seviyelerin olduğu. | Open Subtitles | لكنني أعرف بأنَّ هنالك العديد من المستويات المختلفة بالتدريج |
Duyduğuma göre İstihbarat Teşkilatı senin kundakçıyı epey bir rahatsız etmiş. | Open Subtitles | لقد سمعتُ بأنَّ الشرطةُ المركزيةُ قد قبضتْ على مفتعلِ الحرائقِ خاصتكـ |
Tanrı'nın bizi senden ayırmaması için dua ettiğimizi bilmiyor muydun? | Open Subtitles | هل انت لا تعرف بان امك تصلي من اجلك بأنَّ الله لن يتركنا |
Bir şeyler bana söyleyeceğin şeyin bu olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | هنالك ما يشعرني بأنَّ هذا ليس ما أردتَ أن تتحدث عنه |
Atlılar'ın patronları, bunun mahşer için dünyada hala çok fazla iyilik olduğuna dair bir işaret olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | إنَّ رؤساء الخيَّالة يقولون بأنَّ هذه علامة تدل على وجود الكثير من الخير في العالم، والذي يصعب هزيمته |
Öngörünün geleceğe değil de geçmişe ait olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة بأنَّ الرؤيا تتعلّق بالماضي وليس المستقبل؟ |
Kafam için hala büyük bir ödül olduğuna eminim. | Open Subtitles | فأنا متأكد بأنَّ هنالك جائزة ضخمة لِمَنْ يجدني |
Mademoiselle Pauline'in ölüm sebebi bu değildi. | Open Subtitles | هو ما كَانَ لذا بأنَّ البنت بولين تَمُوتُ. |
Dan'in eve tek başına dönüşünü izliyordum ve bence bu fotoğrafa "Suçluluk Duygusundan Ölen Cadı" demen daha uygun olur. | Open Subtitles | أراقب عودة " دان " للمنزل لوحده، و اعتقدت بأنَّ التعليق المناسب لهذه الصورة هو ساحرة بحالة أليمة من الذنوب |
Hele, Austin'in bir daha bir erkekle bağ kurabileceği kesinlikle aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | أنا بالتأكيد مَا إعتقدتُ بأنَّ أوستن يُوثّقُ العلاقة مع رجل ثانيةً. هَلْ تَعتقدُ حقاً بأنّه يَلتصقُ بي؟ |
Halliwell kardeşlerin Gölgeler Kitabı'nın tüm sayfalarının en büyülü olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | فيُقال بأنَّ كتاب الظلال لسلالة "الهاليويل" هو من أعظم المجلدات السحرية |
Sanırım bu malzemelerin hepsinin bizim için olduğu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | أعتقد بأنَّ كلانا يعرف ما يمكن لهذه الوصفة فعله |
Binanın, rüzgara tasarımda olduğu şekilde tepki vermediğini belirlemiş. | Open Subtitles | لقد لاحظَ بأنَّ المبنى لم يتماشى مع الرياح كما كان مصمماً له |
Bir nedenden ötürü departmana sızmış, ayrıca görünüşe göre karanlık bir tarafıda var. | Open Subtitles | وأنه تسلل لطريق الإدعاء العام لعدة أسباب غامضة، كما اتضَّح بأنَّ لديه جانب مُظلم |
Bence yanlış bir şey yok ama kimilerine göre yanlış olabilir. | Open Subtitles | أنا لا أَرى شيءَ خاطئَ فيه' لَكنِّي أَعْرفُ بأنَّ بَعْض الناسِ غير ذلك. |
Ve şimdi yeni bir sponsor bulduk. Onlara reklamlarının bu programda okunacağına dair söz verdim. | Open Subtitles | وَعدتُهم بأنَّ ك يَقْرأونَ الإعلانات هذه الساعةِ. |
Son telefon bağlantımızın da hazır olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنَّها تخبرني بأنَّ آخر متَّصل لليوم معنا على الخط |
Eğer bir şey daha kötü giderse olmamasının daha iyi olacağını düşünüyordum. | Open Subtitles | بأنَّ فساد الأمور ثانيةً يعني بأنه، ليس مقدراً لهذه الزيجة بأن تحدث |
Voila, ben daha bilim fuarına çıkmadan herkesin beni selamlayacağını biliyordum. | Open Subtitles | وهنا تبدأ الدهشة. أعلم بأنَّ الجميع في معرض العلوم سينحني أمامي |