Yaşayan her şeyin yaptığımız şeyleri yapabileceği konusunda yaygın bir yanlış kanı vardır. | Open Subtitles | يحدث هذا الخطأ الشائع بأن أي شيء حيّ يمكنه أن يفعل ما نفعله |
Bana söyleyeceğin her şeyin sana bu suçlamalarda nasıl davranılacağını etkileyeceğini bil. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم بأن أي شيء تقوله لي الآن سوف يؤثر على طريقة معاملتك في هذه الإتهامات |
her şeyin bir sebebi olduğunu söylerler. Bu sebep, kaderdir. | Open Subtitles | الناس يقولون بأن أي شيء يحدث بسبب وهذا السبب هو المصير |
Kendi kendime, her şeyin mümkün olabileceğini söylüyorum. | Open Subtitles | يوماً ما سأفعل أخبر بنفسي بأن أي شيء ممكن |
Söyleyeceğiniz her şeyin kaydedilip delil olarak kullanılabileceği konusunda sizi uyarayım. | Open Subtitles | أسمحي لي أن أحذرك ... بأن أي شيء تقولينه سيسجل وقد يستخدم ... كدليل |
Nesneleri şey olarak düşünmek dururken, çevremizdeki her şeyin birer nesne olduğunu düşünmeye alışkınsınız. | Open Subtitles | غيّر التفكير في الأشياء كـ"أشياء" جميعنا لدينا عادة التفكير بأن أي شيء حولنا هو شيء.. |
- Söyleyeceğim her şeyin aleyhimde kullanılabileceği gibi garip bir hisse kapıldım ya da çok fazla "Law Order" izlemişim. | Open Subtitles | يراودني شعور مضحك بأن أي شيء أقوله قد يكون ضدي ربما أشاهد كثيراَ مسلسل " لاو أند أوردر " |
Az önce Underwood'un dokunduğu her şeyin mahvolduğun söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت للتو بأن أي شيء يلمسه (آندروود) يُهدم |