| Beni tarzım olmadığını biliyorsun. "Ya sür ya öl" değil mi? | Open Subtitles | تدري بأن هذا ليس أسلوبي إما أن أقود أو أموت، صحيح؟ |
| Sizi temin ederim ki... Bu sizin daha önce duyduğunuz... şüpheli piramit sistemlerinden biri değil. | Open Subtitles | دعوني أؤكد لكم بأن هذا ليس أحد المخططات الهرمية المظللة، |
| Arnie Pie`nin trafik helikopterinden bildiriyorum... ama bu önemsiz bir trafik raporu değil. | Open Subtitles | ولكن أؤكد لكم بأن هذا ليس تقرير مرور تافه. |
| Biliyorum burası uygun bir yer değil ama, burada olduğunuzu gördüm. | Open Subtitles | أعلم بأن هذا ليس بالمكان المناسب ولكنني لاحظت وجودك هنا و... |
| Şunu bilmeni isterim ki... bu, duyduğum şükranın bir ölçüsü değil. | Open Subtitles | فقط أريدك أن تعرف بأن هذا ليس مقياس لمستوى إمتناني |
| Bu bir ders değil, bu bir hayvan işkencesi. | Open Subtitles | قلت له بأن هذا ليس درساً. بل هو تعذيب حيواني. |
| Şerifin ofisi değil sanırım, değil mi? | Open Subtitles | أخمن بأن هذا ليس مكتب الشريف أليس كذلك ؟ |
| Burası evet diyecek en uygun yer değil biliyorum ama evet, bunu isterim. | Open Subtitles | أنا أعرف بأن هذا ليس المكان .. المناسب لأوافق ولكن , حسناً , أنا موافقة |
| Şimdi sırası değil. | Open Subtitles | يا إلهي، أنت تعلمين بأن هذا ليس الوقت المناسب. |
| Bilmenizi isterim ki şimdi söyleyeceğim şeyler benim aldığım bir karar değil. | Open Subtitles | نعم، أردت فقط أن تعلموا بأن هذا ليس قراري |
| Ayrıca bilmelisin ki, şu an sınırlarını göstermen için ne yer ne de zaman uygun değil. | Open Subtitles | فإنك إذن تعلم بأن هذا ليس الوقت أو المكان المناسب لكي تحدد منطقتك |
| Tanrım, biliyoruz bu dünya mükemmel değil | Open Subtitles | يا الله، نعرف بأن هذا ليس العالم المثالي |
| Biliyorum benim işim değil ama siz ikiniz çok yakındınız. | Open Subtitles | أنا أعرف بأن هذا ليس من شأني لكن أنتما الإثنان قريبان جدا |
| Ama sizi temin ederim Ekselansları, bu doğru değil. | Open Subtitles | ولكن يمكنني أن أؤكد لك، سموك بأن هذا ليس صحيحا |
| Yarı yolda karar veremezsiniz Bu sizin meseleniz değil. | Open Subtitles | لا يمكنكِ أن تقرري في منتصف الطريق بأن هذا ليس نوعكِ المفضل. |
| Biliyorum fazla bi para değil ama hepsini halledicem | Open Subtitles | حسناً، أعرف بأن هذا ليس كثير القيمة ولكنني سأعرف ذلك أيضاً |
| Bunun o türden futbol olmadığını biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلم بأن هذا ليس نوعا من الكرة،أليس كذلك؟ |
| Beni hiç ilgilendirmez tabii ama yakında tekrar denize açılacağımızın farkındasın değil mi? | Open Subtitles | أعتقد بأن هذا ليس من شأني، لكن هل تدرك بأننا قد نكون قادرين على اصطياد سفن قريبًا؟ |
| Ama senin de girişte bahsettiğin gibi bu onun gerçek adı değil. | Open Subtitles | لكن كما ذكرت في مقدمتك بأن هذا ليس أسمه الحقيقي |
| Size daha kaç kere diyeceğim, burası senin yerin değil! | Open Subtitles | كم مرة أخبرتك بأن هذا ليس الموقع الخاص بك |