Konuşmak zorunda kalmadan, Audrey'e iyi gözüküyorum. | Open Subtitles | أحصل على المديح لأتصالي بأودري دون الحاجة إلى الحديث معها |
Ama Audrey'i birkaç dakikadan fazla burada tutabilirsek belki... | Open Subtitles | ولكن ان كنا نستطيع الاحتفاظ بأودري لعدة دقائق عندها ربما |
Ne sadece Audrey'i düşünen seni ne de yalnızca kendini düşünen seni dinleyecekler. | Open Subtitles | لست انت الذي تفكر فقط بأودري ولست انت الذي يفكر بنفسه فقط |
Dwight Uyku Perisi'nin Audrey'ye kafayı taktığını düşünüyor. | Open Subtitles | دوايت يعتقد أن الرجل المنوم مهووس بأودري |
Sen Audrey'e ve Haven'a değer veriyorsun. | Open Subtitles | انت تهتم بأودري وتهتم بهايفن |
Audrey'ye ne yaptın? | Open Subtitles | ما الذي فعلته بأودري ؟ |