Bensiz burada sıçanlardan bile daha sefil şekilde ölürsünüz. | Open Subtitles | بدونى ، أنتما الأثنان ستموتان هنا أكثر بؤساً من الجرذان |
Dünyadaki en sefil en eski kalesinin eski köhne bir kulesindeyiz. | Open Subtitles | في وسط برج قديم في القلعةِ القديمةِ الأكثر بؤساً تلك حيث نحن |
Bu da demek ki asla gerçekleşmeyecek. Dünyadaki en sefil insan olmak alnıma yazılmış bir kere. | Open Subtitles | ولذلك السبب لن يحدث هذا, لقد قُدر لي أن أكون الشخص الأكثر بؤساً على الأرض |
Bir hizmetlinin hayatını daha sefil bir hale getirmek zor olsa gerek. | Open Subtitles | أنا لست متأكداً من كيفية جعل حياة بواب أكثر بؤساً, |
Delilik, sefil olmaktır ve etrafta yarı uykulu, uyuşuk günden güne dolaşmaktır. | Open Subtitles | الجنون كان بؤساً والتجول وأنت نصف نائم، غائب عن الوعي، يوم تلو يوم. |
Artık resimde olmadığın için eskisinden de iyi ki bu da beni eskisinden daha az sefil yapıyor ki bu da ikimize Bahamalar'ın bir adasına gitme sebebi veriyor. | Open Subtitles | طالما أنّكِ الآن خارج الصورة، فسيغدو أفضل مما قبل ممّا سيجعلني أقلّ بؤساً مما قبل، ولهذا لا يكترث أيّ منّا... |
- Evet. - Mutsuz bir eş ömrünün sonuna kadar sefil bir-- | Open Subtitles | زوجه غير سعيده تعني بؤساً طوال |
Ve her tarafı yakıp, kül ettiğimizde ve tamamen tükendiğimizde sefil bir şekilde ölürüz. | Open Subtitles | نحن ننبش في كل أرض وعندما نستهلك نموت ... بؤساً |
- Her zamankinden daha sefil bir şekilde. | Open Subtitles | اكثر بؤساً علي الاطلاق |
Artık resimde olmadığın için eskisinden de iyi ki bu da beni eskisinden daha az sefil yapıyor ki bu da ikimize Bahamalar'ın bir adasına gitme sebebi veriyor. | Open Subtitles | طالما أنّكِ الآن خارج الصورة، فسيغدو أفضل مما قبل ممّا سيجعلني أقلّ بؤساً مما قبل، ولهذا لا يكترث أيّ منّا... كيف أو متى أو أيّ جزر (الباهاما) تريدين الذهاب إليها |