Rehabilitasyona gitmiş olsan bile, Bölüm seni tutmak zorunda değil. | Open Subtitles | حتى مع إعادة التأهيل القسم ليس ملزما بإبقائك في الوظيفة |
Güvende olman için seni bir süre koruyucu gözaltına alacaklar. | Open Subtitles | سيقومون بإبقائك في الحماية الوقائية لفترة فقط لتكوني في أمان |
Çok özel birisini, sana cinayetleri işlemende yardım etmek ve seni hizada tutmak maksadıyla getirttim. En büyük hayranın! | Open Subtitles | جلبتُ شخصاً مميزاً, لكي يساعدك في القتل, ويساعدني بإبقائك على الخط |
seni lüks bir otele yerleştiriyor ve iyileşene kadar seninle yatacak çeşitli kadınlar getiriyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بإبقائك في فندق ديلاكروا ونرسل إليك امرأة لتمارس الجنس معها حتى تتعافى |
Hayır, vurmazlar. Onların talimatları ben dönene kadar seni burada tutmaları şeklindeydi. | Open Subtitles | كلّا، لن يفعلوا، إذ قضت تعليماتهم بإبقائك هنا ريثما أعود. |
Bu işi böyle halletmek zorunda kaldığım için çok üzgünüm ama konsey seni hayatta tutma riskine girmek istemiyor. | Open Subtitles | آسف جدًّا لكون الأمور آلت كرهًا لهذا المنتهي ولكن لا يقدر المجلس على المخاطرة بإبقائك حيًا |
Aslında seni ameliyat sırasında uyanık tutmayı planlıyoruz. | Open Subtitles | الخطة , ستكون في الواقع بإبقائك مستيقظاً خلال العمليّة |
seni şimdiye kadar koruduk, bundan sonra da koruyacağız. | Open Subtitles | ,قمنا بإبقائك سالماً وسنستمرّ في ذلك |
Söz verdin. seni hapse sokmayacağıma da söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدتني- لقد وعدت بإبقائك خارج السجن أيضا- |
Yani Saul seni bir hastaneye yatırarak sana bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | اذا سول فعل معروفا بإبقائك في المستشفى |
Yönetimde yer almak seni güvende tutmamı sağladı. | Open Subtitles | الانضمام لهم سمح لي بإبقائك آمنًا |
seni sağ bırakmakla hata yaptım. | Open Subtitles | لقد أخطأتُ بإبقائك حياً |
seni yanımda tutmakla çok bencılce davrandım.. | Open Subtitles | كنت أنانية للغاية بإبقائك معي |
Sen Henrietta'nın etrafında bulunmasından hangi sebeple memnunsan Tiffany de seni bulundurmaktan aynı sebepten memnun: | Open Subtitles | أنت ترغب بإبقاء (هنريونا) حولك لنفس السبب الذي ترغب به (تيفني) بإبقائك حولها |
Eric'e seni beladan uzak tutacağıma söz verdim. | Open Subtitles | وعدت (إريك) بإبقائك بمنآى عن المتاعب |