Öyleyse başın dertte dostum çünkü o şeylerden birini yapmışlığım var. | Open Subtitles | حسناً، انت في مشكله يا صاحبي لأنني قمت بإحدى هذين الامرين |
Benim memleketim Bronx'da,aslında bunlarda birini yapmaya... ...çalışmıştık ama belediye başkanımız aynı nokatada... ...bir cezaevi görmek istediğine karar vermişti. | TED | وفي مسقط رأسي، حاولنا فعلا القيام بإحدى هذه في برونكس، و لكن عمدتنا قرر ما يريد أن يراه كان سجن في نفس المكان. |
Kutuların birinde, ekstra kalça kemiği buldum... - ...ve bir başkasında, ekstra kavalkemiği. | Open Subtitles | لقد وجدتُ عظمة فخذ إضافيّة بإحدى الصناديق وعظم رَّبْلَة إضافي في صندوق آخر |
Sürekli hareket etmiyorlarsa sonunda onları bu komşu oyuklardan birinde buluyoruz. | Open Subtitles | سنجدها في نهاية المطاف بإحدى هذه الأودية المتاخمة مالم تزَل تتحرّك |
Bir proton, bu ağır oksijen atomlarından birine çarptığında, nötron adı verilen başka bir atom altı parçacığı ortaya çıkar. | TED | عندما يصطدم البروتون بإحدى ذرّات الأوكسجين الثقيلة، فإنّه يحرّر بذلك جزيئة أخرى تحت ذرّيّة تدعى بالنيوترون. |
Komalardan birine girmiş ardından öldüğünü sanmışlar ve mumyalama masasına yatırmışlar ve son saniyede uyanmış. | Open Subtitles | إتّضح الأمر أنّها كانت في غيبوبة حينها يعتقدون بأنّك ميتة ويضعونك بإحدى طاولات التي يوضع عليها المتوفي |
Fakat, Rog, üç gün önce, hesaplardan birinin üzerindeki prefiksi fark ettim. | Open Subtitles | لكن قبل 3 أيام تعرفت على أحدى الأسماء بإحدى الحسابات |
Ancak Yunanlılar iyi bilim insanlarıydı, ve MÖ 5. yüzyılda Miletli Leukippos şimdiye kadarki en kalıcı bilimsel fikirlerden birini ortaya attı. | TED | لكن اليونانيين كانوا علماء عظماء وفي القرن الخامس قبل الميلاد، ظهر رجل يدعى ليوسيبوس بإحدى أهم قواعد العلم الخالدة. |
Yüzümün kenarında hâlâ senin hatalarından birini hatırlatan bir yara izi var. | Open Subtitles | لا زلت أحتفظ بندبة على جانب رأسى لتذكرنى بإحدى أخطائك |
Belki de altınların yerine değerli kızlarınızdan birini bırakacaksınız. | Open Subtitles | لربما تريدون التضحية بإحدى بناتكم الثمينات بدلا من تقديم الذهب |
Belki de altınların yerine değerli kızlarınızdan birini bırakacaksınız. | Open Subtitles | لربما تريدون التضحية بإحدى بناتكم الثمينات بدلا من تقديم الذهب |
Getirdiğin kızlardan birini düşünmekte olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنّك تفكر بإحدى البنات اللاتي أحضرتهن. |
Dosyalarınızdan birinde, kimsenin bulamayacağı kadar gerilere gömülmüş bir dipnot olacağım. | Open Subtitles | سوف أصبح حاشية بإحدى ملفاتكَ التي ستدفن، ولن يجدها أحداً أبداً |
Tamamen tesadüfen, kızlarımdan birinde bir tür pediyatrik artrit vardı. | TED | وبمحض الصدفة، إحدى بناتي مصابة بإحدى أشكال إلتهاب المفاصل لدى الأطفال. |
Kaynakların söylediğine göre parkınızın açılmasındaki gecikmenin sebebi oyuncaklardan birinde neredeyse ölümle sonuçlanacak bir kaza olmasıymış. | Open Subtitles | مصادرنا أفادت بأنّ إفتتاح ملهاك قد تأخّر لبعض الوقت وكأنما الأمر يبدو بحادث مميت إرتبط بإحدى ألعابك هنا |
Tiyatro yapımcısı ve beni yeni gösterilerinden birinde yer almam için kandırmaya çalıştı. | Open Subtitles | إنه منتج مسرحي، حاول إقناعي أن أشارك بإحدى عروضه الجديدة |
-Vermeyince de krizlerinden birine girdin. | Open Subtitles | وعندما لم تعطيك الكاميرا أصبت بإحدى نوباتك المنفجرة |
Sarmaşık Ligi okullarından birine gitmenin hayalini kuranlar, bu buluşma hayatınızın en önemli olayı olacak. | Open Subtitles | للمندوبين الوافدين من منكم يحلم الانضمام بإحدى جامعات القمة الثمانية ذلك الاختلاط هو أهم حدث في حياتكم |
Bomba bu köpek tasmalarından birine takılmış olmalı. | Open Subtitles | القنبلة لابد من أنها موصولة بإحدى ياقات العنق |
Vakıflarımdan birinin desteklediği kan bağışı organizasyonunda gönüllüydü. | Open Subtitles | كان متطوعاً بإحدى حملات التبرع بالدم والتي كانت ترعى من احدى مؤسساتي الخيريه |
Yoluma çıkan birisi var, ve onun eskortlardan birisiyle bağlantısı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | هُناك شخصًا يقف في طريقي وأعتقد أنّه متصلاً بإحدى المُرافقات |
Bazı boşboğazlar bir keresinde New York'tan sonrakilerin hepsi Connecticut demiş. | Open Subtitles | قيل ذات مرة بإحدى النكات أنه بعد نيويورك فإن كلهم كونيتكيت |
Genellikle üç yoldan biriyle gerçekleşir: devrimle, yüksek vergiyle ya da şavaşla. | TED | ويحدث ذلك بإحدى الطرق الثلاث التالية: أما بالثورات أو الضرائب المرتفعة أو الحروب. |