Fazlasıyla demode! Kısacası biz de o silahlardan, bulmalıyız! | Open Subtitles | وسائلنا عتيقة, بإختصار, يجب ان نحصل على هذا السلاح |
Kısacası, Fry'ın kanepeye bıraktığı çeşitli sıvılar arı sütünden tekrar üretilmesini sağladı! | Open Subtitles | بإختصار, إن مختلف السوائل التي تركها فراي على الأريكة تسببت في جعل الهلام الملكي يعيد إنشاؤه من جديد |
Sizinle Kısaca algılama hakkında konuşmak istiyorum. | TED | أريد أن اتحدث لكم بإختصار عن الإدراك .. |
Şimdi size Kısaca sahip olduğumuz bir kaç problemden ve bu bir kaç problemi halletmek için sahip olduğumuz merdiven altı çözümlerden bahsedeceğim. | TED | إذن سأناقش الآن بإختصار عدد من المشاكل التي نعاني منها و عدد من المشاكل التي لدينا لها بعض الحلول تحت التخطيط. |
Pratiğe yönelik olarak, birkaç kısa örnek paylaşmama izin verin. | TED | من الناحية العملية، دعوني مشاركتكم بإختصار فقط، بضعة أمثلة. |
Ve özür dilemek için hazır. özetle bu özrü anlatacağım. | Open Subtitles | وهو مستعد للإعتذار سأقرا لك بإختصار أعتذارة |
Uzun lafın kısası, hayır. Yalan atamam, ben de kaçınıyorum ondan. | Open Subtitles | بإختصار ليس كثيراً لا أجيد الكذب فبدأت أتجنبه |
Kısacası adamın düşündüğü ama yapamadığı. | Open Subtitles | بإختصار مهما كان الشئ الذي يفكر الأنسان لكن لا يستطيع فعله |
Kısacası beyin, sadece algıladığımız gerçeklikten değil duygularımız ve anlamlarımızdan da sorumlu. | Open Subtitles | بإختصار : الدماغ ليس مسؤول عن الواقع الذي نتصوّره فقط ولكن حتى عن المشاعر والمعاني الخاصة بنا أيضاً |
Kısacası, tek başımızayız ve Sam'in canavarını durdurma şansımız yok. | Open Subtitles | لكن بإختصار نحن بمفردنا في هذا وليس لدينا أي طريقة لإيقاف وحش سام |
Kısacası orta kısmı Balkanlaştıracağız. | Open Subtitles | بإختصار التقسيم بهدف العدائية في القطاع المركزي |
Şöyle, radyasyon tehdidi kaynaktan uzaklığın ters karesi kadar azalır. Kısacası, henüz ölümcül maruz kalma seviyelerine ulaşmadınız. | Open Subtitles | الآن ، تأثير الإشعاعات تبدد مع المربع المعكوس لمسافة المصدر بإختصار أنتم لستم على مستويات التعرص القاتلة الآن |
Bir çok farklı şeyle dolu ve Kısaca eğlenceli değil. | TED | مليئة بالكثير من الآشياء المختلفة التي بإختصار ليست ممتعة |
Bugün size Kısaca uyku hastalığından söz etmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا اليوم لأتكلم معكم بإختصار عن المخدر |
Ve, Kısaca, bu gece buradaki durum iç karartıcı. | Open Subtitles | وهكذا بإختصار كان الوضع هنا في هذه الليلة قاتماً |
Kısaca aşkı harika yapmak için ondan daha önemli şeylere ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | بإختصار لجعل الحب أفضل سوف تحتاج لشئ اكثر اهمية |
kısa süre içinde, yeni bir hareket başlatacağım, adı Eco-Heroes (Çevre Kahramanları) | TED | و لذلك و بإختصار , سأبدأ فى بدأ حركة مبادرة جديدة تدعى أصدقاء البيئة |
Ben Robin ile tanıştıktan kısa bir süre sonra, o ve ben Tay yemeği yemek istiyorduk. | Open Subtitles | حسناً. بإختصار بعد ماالتقينا بـ روبن انا وهي كنا نريد بعض الطعام التايلندي من مكان واحد |
Çok kısa bir süre sonra bir tarafıma torpido kaçmış gibiydi. | Open Subtitles | بإختصار بعد ذلك لقد كانت مثل العاصفه الهائجه |
özetle, adını saydığım düşünürlerden her biri | Open Subtitles | بإختصار, كل واحد من المفكرين الذين ذكرتهم |
..ve anahtarını kaptırdı. Uzun lafın kısası, yönetici kapıyı götürdü. | Open Subtitles | وأخذ مفاتيحها القصه بإختصار المشرف أخذ الباب |
Kumarhane soyguna uğradı. Suçu bana attılar, özeti bu. | Open Subtitles | تعرض كازينو للسرقة، ولُفقت التهمة لي، بإختصار. |
Sonuç olarak, harika sonuçlara varıyoruz. | Open Subtitles | بإختصار , نحن علي وشك الحصول علي نتائج رائعه |
Tamam, Özet geçiyoruz. Dans pistine çıkıyorsun ve... | Open Subtitles | حسناً بإختصار ، انت تصعد .. حلبة الرقص و |