Hammond bu yüzden seni apar topar gönderdi. Geleceklerini biliyordu. | Open Subtitles | لهذا السبب إستعجل هاموند بإرسالك إلى هنا كان يعلم بقدومهم |
Seni kim gönderdi? Durumunu değerlendirmen için sana beş dakika vereceğim. | Open Subtitles | من قام بإرسالك ؟ سوف نقدم لك خمس دقائق للنظر في وضعك الخاص. |
Beni vazgeçmeye ikna etmen için Mark mı yolladı seni? | Open Subtitles | هل قام مارك بإرسالك الى هنا لمحاولة اقناعي بالعدول عن قراري |
Seni bir kat yukarı aslanların inine göndermek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سوف أقوم بإرسالك إلي الطابق العلوي عند عريش الأسود. |
- Sizi bir süreliğine başka bir yere gönderiyorum. | Open Subtitles | كنت أتساءل سأقوم بإرسالك بعيدا لفترة الى قصري في ريتشموند |
Beni azarlaman için mi yolladılar? | Open Subtitles | هل قاموا بإرسالك لهنا لكي تعاملني بلؤم كذلك ؟ |
Şifreli e-postalar göndererek onun katilini bulmamıza yardımcı olacağını mı düşündün? | Open Subtitles | ظننت إذاً أن بإرسالك رسائل مشفرة سيساعدنا هذا على إيجاد القاتل؟ |
Hapse girerdin ve seni oraya kimin gönderdiğini hiç öğrenemezdin. | Open Subtitles | أن تذهب إلى السجن و لا أحد سيعرف من قام بإرسالك. |
Tabii. Ve yine de seni gönderdi. | Open Subtitles | بالطبع فعلت وقامت بإرسالك إلى هُنا على أى حال |
Demek seni biri gönderdi. | Open Subtitles | إذن أحدهم قام بإرسالك. مَنْ يكون؟ |
O mu gönderdi? | Open Subtitles | هل قام بإرسالك ؟ |
Kim gönderdi seni be? Kim gönderi seni dedim! | Open Subtitles | من قام بإرسالك ؟ |
- Demek FBI seni Seattle'a gönderdi? | Open Subtitles | إذن، قام مكتب التحقيقات بإرسالك إلى (سياتل)؟ |
Seni dünyanın diğer ucuna, ipucu bulasın diye yolladı. | Open Subtitles | قام بإرسالك حول العالم لتقتفي أثر أشياء من أجله |
Seni yolladı. | Open Subtitles | هو قام بإرسالك إلينا |
Seni babam mı yolladı? | Open Subtitles | هل قام والدى بإرسالك ؟ |
Gidip aileni ara ve seni Tıp Fakültesine göndermek için harcadıkları paranın ziyan olduğunu söyle. | Open Subtitles | أريدكِ أن تتصلي بوالديكِ وتخبريهم أنهم أهدروا أموالهم بإرسالك لكلية الطب |
Bana o mektubu göndermek cesaret işi. | Open Subtitles | ! لقد كنت شجاعا ً بإرسالك تلك الرسالة لي |
Bana o mektubu göndermek cesaret işi. | Open Subtitles | ! لقد كنت شجاعا ً بإرسالك تلك الرسالة لي |
Seni bu kargaşanın içinde okula gönderiyorum. | Open Subtitles | في وسط كل هذه الفوضى أقوم بإرسالك للمدرسة.. |
Seni doğrudan doğruya gönderiyorum Lanet olası inci kapıları Birinci sınıf bir biletle. | Open Subtitles | أنا سأقوم بإرسالك مباشرة إلى البوابات البوابات: يقصد بها بوابات الجنة مع تذكرة بالدرجة الأولى |
Bizi bulmak için seni mi yolladılar? | Open Subtitles | هل قاموا بإرسالك للعثور علينا ؟ |
O kızı göndererek anlaşmayı ihlal ettiniz. | Open Subtitles | لقد أنتهكتِ هذا الإتفاق بإرسالك للفتاة بعيداً |
Onunla birlikte Cambridge'e gittim.ÇK'nin gönderdiğini söylersin. | Open Subtitles | ذهبتُ إلى جامعة " كامبريج " معه أخبرية أن " جي جي " قامت بإرسالك |