ويكيبيديا

    "بإستمرار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sürekli
        
    • hep
        
    • Devamlı
        
    • durmadan
        
    • sık
        
    • devam
        
    • düzenli
        
    • duruyor
        
    • duruyorum
        
    • durmaksızın
        
    Ve sürekli olarak, ne zaman hikayeyi görürlerse ekrana yapışıyorlar. TED و بإستمرار , الناس متسمرون حول شاشاتهم كلما شاهدوا القصة
    Şey adım Roberta ve porno bağımlısıyım ve sürekli mastürbasyon yaparım. Open Subtitles حسنا اسمى روبيرتا و أنا مدمنة جنس وأمارس العادة السرية بإستمرار
    Dışarıdan gözetime dayalı olması için sürekli algoritmik bir şekilde değişiyor. Open Subtitles انه يغذي بإستمرار نظام حسابي متغير الى قاعدة مراقبة خارج المبنى
    Ne yapacağını, ne düşüneceğini, ne hissedeceğini söylerler hep. Open Subtitles ، يخبرونك بإستمرار بما تفعله و بما تعتقده و بما تشعر به
    Gaz sütunu, Devamlı olarak Dünya'nın çekirdeğinden yükselen sıcaklıkla besleniyor. Open Subtitles تمدّد الريش بفعل الحرارة المرتفعة بإستمرار من لُب الأرض الساخن.
    Büyük ve pahalı bir eve taşındılar ve orada durmadan seviştiler! Open Subtitles . إنتقلوا إلى منزل كبير ومكلف . حيث يمارسان الحب بإستمرار
    Ve kendine sürekli niye senin yerine Hope'un kaçırıldığını soruyorsun. Open Subtitles و انك تسألين نفسك بإستمرار لم أخذ هوب عوضا عنك؟
    Pencerelerim açık uyuyorum, ve bu şey sürekli işememe neden oluyor. Open Subtitles لقد ذهبت للنوم وتركت النافذه مفتوحه وهذا جعلنى أذهب للتبول بإستمرار
    Sarışın iş arkadaşının kocasının sürekli olarak asılmasına karşı koyan fakat kaba bahçıvanın ona dokunmasına karşı koyamayan seksi hizmetçi hakkında. Open Subtitles إنه عن خادمة مثيرة والتي تقاوم بإستمرار حركات التقدم لزوجها الأشقر وزميلها في العمل والذي لا يستطيع منع يده الصلبة عنها
    Pekâlâ, Gwen annenin burada olduğunu öğrendiğinden bu yana sürekli seni sorup duruyor. Open Subtitles حسنا ، جوين هان تسأل عنك بإستمرار منذ أن علمت ان والدتك هنا
    Ne yapsak da ne kadar düzeltmeye çalışsak da geçmiş sürekli değişiyor. Open Subtitles الآن، كل ما نقوم به برغم محاولتنا لإصلاح الأمور التاريخ يتغير بإستمرار
    Hızdan bahsetmedi. Gözümüz sürekli hareket halindedir, gözlere, burunlara, dirseklere, çevremizdeki ilginç şeylere bakar. TED لم يذكر السرعة . عينك بإستمرار في حركة تتحرك , تنظر إلى العيون , الأنف, المرفقين تنظر إلى الأشياء المهمة في ا لعالم
    sürekli geri dönüş alıyorsunuz. Günlük güncelleme seanslarınız var. TED هناك ملاحظات بإستمرار. هناك دورات تحديث يومية.
    Dış katman olduğundan sürekli dökülür ve yenilenir onarımı da oldukça kolaydır. TED لأن طبقتها الخارجية تتجدد بإستمرار فإن عملية إصلاحها تصبح سهلة
    O sürekli oradadır. Ve sadece bir örnek, bu bana yakın zamanda gelen birşey. TED غموض اخلاقي. انه موجود بإستمرار .وكمثال فقط انه جائني مؤخراً.
    Sitenin olayı şu, sürekli kınama zorunluluğu saçma olduğu ortadayken, kınamaya devam edilmesi. TED هدف الموقع الإلكتروني هو شجب الإرهاب والإعتراف بأن ذلك أمرٌ مثير للسخرية أنه علينا بإستمرار شجب الإرهاب.
    hep hayır diyorsun. Open Subtitles غادر هذا المكان و تعال الى هافانا و أنت تقول بإستمرار :
    Buranın, Yeryüzü'ndeki diğer volkanlardan çok daha uzun süre ve Devamlı olarak püsküren volkan olduğu düşünülüyor. Open Subtitles يُظنُّ أن هذا البركان يلفظ الحِمم بإستمرار لمدة أطول من أي بركانٍ آخر على الأرض،
    Birazdan durmadan yanıp sönen bir sinyal lambasıyla arabada olacaksın. Open Subtitles ستقود السيارة قريباً و سترى غمامة تحجب عنك النظر بإستمرار
    Günden güne sık sık düşündüğüm şeyler var. TED وهذه الاشياء التي افكر فيها بإستمرار من يوم لاخر
    aslen ,teknoloji ilerledikçe insan gücüne olan ihtiyaç giderek azalmaya devam edecek. Open Subtitles حتىالتشغيلالآليالكامللمصانعالسيارات، والحقيقة هي، كلما نمت النكنولوجيا تضاءلت بإستمرار الحاجة للقوة العاملةِ البشرية.
    düzenli olarak tırnaklarını yiyor ve ellerini ovuyor yani bir şeyler saklıyor. Open Subtitles إنه ينزع جلده و يفرك يديه بإستمرار مما يعني أنه يخفي شيئا
    Koç arayıp duruyor, bu yüzden düşündüm de onu defedip, yarın bi' bakarım. Open Subtitles مساعد المدرّب يتصل بإستمرار. لذا قررت بأن أذهب إليهم غداً واتحقق من الأمر.
    Size bir süre önce vermek istiyordum ama unutup duruyorum. Open Subtitles كنت أريد أن أعطيكه لكن كنت أنسى بإستمرار
    Rüzgarın amansız kuvveti çöl yüzeyinin durmaksızın değişmesini sağlar. Open Subtitles القوة القاسية للرياح تضمن إن وجه الصحراء يتغير بإستمرار.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد