Soruşturmanız için yapabileceğim başka bir şey varsa hiç çekinmeyin. | Open Subtitles | لو كان هناك ما بإمكاني فعله للمُساعدة في تحقيقكِ، فإنّي سأفعله. |
Ve şimdi o gitti. Ve bunu düzeltmek için yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | والآن بعد وفاته، لا يوجد أيّ شيء بإمكاني فعله لتصحيح الأمر. |
- yapabileceğim başka bir şey var mı? | Open Subtitles | أهناك أي شيء آخر بإمكاني فعله لأجلكِ؟ كلا، لا شيء. |
Sizin için ne yapabilirim? | Open Subtitles | الآن أتفهم الأمر ماذا بإمكاني فعله لأجلك سيدة لي؟ |
Eğer istediğin tek şey, onun dışarıda olmasıysa bunu yapabilirim. | Open Subtitles | ولكن إن كان كل ماتريده هو عودة اخيك فذلك آمرٌ بإمكاني فعله |
Hayır. Sadece biraz daha zaman verin. Ne yapabileceğime bakacağım. | Open Subtitles | لا, أمهلوني المزيد من الوقت و سأرى ما بإمكاني فعله |
Turnuvalarda dövüşmem çünkü bir adamla gerçekten dövüşeceğim zaman neler yapabileceğimi bilmesini istemem. | Open Subtitles | لا أحارب في البطولات عندما أقاتل رجل أقاتله لأمر حقيقي فلا أريده ان يعرف ما بإمكاني فعله |
O sırada CSR'ın MegaMağazası gerçekleşiyordu ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | متجر سي آر آس الكبير أصبح واقعاً ولم يكن هناك شيء بإمكاني فعله لإيقافه |
Amacımız için karada da yapabileceğim bir sürü iş var ve sizi bir daha terk edemem. | Open Subtitles | هناك الكثير بإمكاني فعله هنا على الأرض من أجل المهمة ولن أترككم مرة أخرى |
Bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء بإمكاني فعله بشأن أي شيء سيحصل في المحاكمة غداً |
Sanırım tek yapabileceğim, idareden bazı torpiller ayarlamaya çalışmak olacak. | Open Subtitles | - الشيء الوحيد الذي بإمكاني فعله: - أحاول اثني الإدارة عن قرارها |
Biliyorum ki; her bir gün, bir sonraki doğru şeyi yapabileceğim. | Open Subtitles | ...أعرف أن ما بإمكاني فعله كل يوم هو التصرف السليم |
Ozaman, ben de onlarla beklerim. yapabileceğim bir şey olmalı. | Open Subtitles | لربما هنالك شيئاً بإمكاني فعله |
Sizin için ne yapabilirim bakıp size tekrar dönerim. | Open Subtitles | سأرى ما بإمكاني فعله وسأعاود الإتصال بكم. |
Tamam, soruyorum. Senin için ne yapabilirim? | Open Subtitles | حسناً، اطلبي لنفسك ماذا بإمكاني فعله مِنْ أجلك؟ |
Liv, nasıl yardım edebileceğimi söyle. Ne yapabilirim? | Open Subtitles | ليف ، أخبريني كيف أقدم المساعدة ماذا بإمكاني فعله ؟ |
Bugün senin için ne yapabilirim Olivia? | Open Subtitles | ما الذي بإمكاني فعله من أجلك اليوم يا أوليفيا ؟ |
Basınla ilgili ne yapabilirim, bir bakarım. | Open Subtitles | سأرى ما بإمكاني فعله مع الصحافة |
Bana birkaç şişe ver. Neler yapabileceğime bir bakayım. | Open Subtitles | أعطني بضع زجاجات وسأرى ما بإمكاني فعله |
Seni işe geri almak için neler yapabileceğime bakacağım, tamam mı? | Open Subtitles | سأرى ما بإمكاني فعله لكي أعيدك,حسناً؟ |
Anladım. Ne yapabileceğimi düşündüğünüzü anladığımdan emin değilim. | Open Subtitles | مفهوم، ولكني لا أعرف ما تظنين أن بإمكاني فعله |
Her zaman başka ne yapabilirdim diye merak ederim bir başka insandan sorumlu olmanın gerçek limiti nedir. | Open Subtitles | أتساءل دائماً ما كان بإمكاني فعله ماهي حدود المسؤولية حقاً تجاه شخص آخر |
Astronotlar golf sever. Elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | رواد الفضاء يحبون القولف, سأرى ما بإمكاني فعله |