O zaman herhalde bu akşam Wilhelmina'yla özel olarak buluşmalarına bozulmazsın. | Open Subtitles | افترض انك لست بقلق انه هو مع ويلمينا لديهم لقاء الليلة بإنفراد |
özel olarak konuşmak isteyen varsa, can kulağıyla dinleyeceğim. | Open Subtitles | إذاً , إن كان هناك أحد يريد التحدث إلي بإنفراد فأنا كلي أذان صاغية |
Seninle özel olarak tartışmak istediğim bir şey var. Sohbette akıcılığı sağlamanın en iyi yolunun güzel bir yemek ve şarap olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | هناك أمر أريد مناقشته معكِ بإنفراد وظننت أن المحادثة أفضل بوجود، |
Hayır, senden özel olarak özür dileyebilmek için. | Open Subtitles | لكي يُمكنني بأن أعتذرَ لك بإنفراد |
Hey. Hey, Simpson, Burns seninle özel olarak konuşmak istiyor. | Open Subtitles | (سيمبسن)، (بيرنز) يريد التكلم معك بإنفراد |
- Ofisimde özel olarak konuşabiliriz. | Open Subtitles | -يمكننا التحدث بإنفراد في مكتبي |
Andy seninle özel olarak konuşalım. | Open Subtitles | ـ (أندي) ، كلمة معك بإنفراد ـ لا تذهبي إلي أي مكان ، أعرف أنكِ تخفين شيئاً |
Hey, Ben, seninle birkaç saniye özel olarak konuşabilir miyim? | Open Subtitles | بن) ايمكننى التحدث معك للحظة) بإنفراد |
özel olarak. | Open Subtitles | بإنفراد. |
özel olarak. | Open Subtitles | بإنفراد. |
özel olarak. | Open Subtitles | بإنفراد |