Kendi rızamla seni kurtarmak için trene geri dönmeliydim. | Open Subtitles | تحتم على العودة لذلك القطار طواعية لكي أقوم بإنقاذك |
Gerçi köyü kurtarmak için yaptıklarının yanında benimkisi hiç kalır. | Open Subtitles | لكن ذلك لا يُقارَن أبدًا بإنقاذك للقرية بأكملها |
Evet, Sean, sizi kurtaracağım. | Open Subtitles | نعم شون ، سأقوم بإنقاذك |
Evet, Sean. Sizi kurtaracağım. | Open Subtitles | نعم شون ، سأقوم بإنقاذك |
Lakin, ben sizi kurtarmaya istekliyim, ancak öncelikle siz bana yardım etmelisiniz. | Open Subtitles | ومع ذلك , فإنني سأسر بإنقاذك ولكن يجب عليك مساعدة لي أولا |
Hayatımı kurtardın diye ne istersen yapacağımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | اذا ظننت انه بإنقاذك لي سأقوم بأي شيء تطلبينه |
Hayatları kurtararak, uyuşturucu içerek ve birileriyle yatarak hayatın nasıl perişan olabiliyor? | Open Subtitles | كم يمكن أن تكون بائساً بإنقاذك للحيوات و تعاطي المخدرات و مضاجعة النساء؟ |
Teknik olarak seni Morgan kurtardı. | Open Subtitles | فعلياً , (مورغان) من قام بإنقاذك |
Hastalığı yenmek, seni kurtarmak için kendimi tükettim. | Open Subtitles | أصبحت مهووساً بإنقاذك للتخلص من المرض |
Yani seni ölümden kurtarmak için son dakikada yakalayıp çeksin diye gönderilmiş koca siyah bir meleğe mi bakıyorum diyorsun? | Open Subtitles | ...ما اللذي تحاول قوله أنك تنظر إلى ملاك أسود عملاق أرسل إلى الأرض في آخر دقيقه ليقوم بإنقاذك ؟ |
Seni kurtarmak için elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | أبذل قصارى جهدى لأقوم بإنقاذك. |
Seni kurtaracağım Prensesim! | Open Subtitles | سوف اقوم بإنقاذك أميرتي |
Amy, sadece bir dakikalığına beynine ihtiyacım var, ...acımayacak büyük ihtimalle, ama çok büyük ihtimalle ve sonra, Amy Pond, seni kurtaracağım. | Open Subtitles | (ايمي)، أحتاج لاستعارة عقلك لدقيقة فقط لن يؤلم ذلك، على الأرجح، على الأرجح تقريبا ثم حينها (ايمي بوند) سأقوم بإنقاذك |
Seni kurtaracağım. | Open Subtitles | .سأقوم بإنقاذك |
Seni kurtarmaya, sana yardım etmeye çalıştıysam benimle konuşman, ne dersem, nasıl dersem onu yapman gerekir. | Open Subtitles | إذا كنت سأقوم بإنقاذك ومساعدتك يجب أن تتحدثي الي وتطيعي ما أقول |
Onu kurtarmaya mecbur bıraktın, değil mi? | Open Subtitles | أنت للتو سمحتَ له بإنقاذك ، أليس كذلك؟ |
Seni kurtarmaya gelmemden hoşlandığını sanıyordum. | Open Subtitles | خلتك تُحبين الأمر عندما يتعلق بإنقاذك! |
En azından bu kadarını yapayım, beni bir Şeytan'dan kurtardın ne de olsa. | Open Subtitles | هذا أقلُّ واجب، مقارنة بإنقاذك إيّاي من شيطان وما إلى ذلك. |
- İyi bir şey yaptın, o adamı kurtardın. | Open Subtitles | لقد فعلت شئ جيد بإنقاذك لهذا الرجل |
Kral'ın koçunu kurtararak ününüze ün kattınız. | Open Subtitles | أثبت نفسك بسرعة بإنقاذك . لظبي الملك من الغرق |
Beni kurtararak, ruhunu kurtaracağını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد أنه بإنقاذك لي فأنت قد أنقذتُ حياتك؟ |