Ofise satıcı giremez. Dikkat dağıtır. | Open Subtitles | لا بائعين في مكتبي هذا تشتيت للموظفين |
Biz satıcı değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا بائعين |
Burayı alıcı veya satıcı olarak kullananlar, adalete saygı duyanlar ve kendilerini ortak yarar için çalışmaya adayıp dünyevi şehrin ilerlemesine katkıda bulunmaktan keyif alanlar kutsansın. | Open Subtitles | \u200fبارك من يستخدمون هذا المكان \u200fسواء كمشترين أو بائعين \u200fالذين يحترمون العدالة \u200fويحاولون أن يعتبروا أنفسهم \u200fكعاملين في خدمة الصالح العام، |
Eşim, artık ikinci el araba satıcısı gibi görünmemden sıkıldığını söyledi. | Open Subtitles | الزوجة قالت أنها كانت سائمة من من كونى أشبه بائعين السيارات |
Trey Hannigan, Lilly'nin Prozac satıcısı. En iyilerinden. Tam bir şeytan. | Open Subtitles | تيري هانجن , من أفضل عشرة بائعين شركة ليلي للأدوية إنه الشيطان |
Üreticiler ve satıcılar dünyanın her tarafından örnekler getiriyorlar. | Open Subtitles | هناك زارعين و بائعين ومستنسخين بكل أرجاء المكان |
Bay Kuzgun Oduncu setinin mağazalarda yok satmasıyla bazı satıcılar böyle diyor. | Open Subtitles | هذا ما قد يقوله أحد بائعين التجزئة حيث أصبحت مجموعة القندس الخشبية الأكثر مبيعات. |
İki tane şehir dışından satıcı ve Hank'le. | Open Subtitles | بائعين مِن خارِج البلدَة و (هانك) |
Tabelada, satıcı yok, yazıyor. Tamam mı? | Open Subtitles | "لا بائعين متجولين |
Allahbadlı bir sokak satıcısı aynı zamanda entelektüeldir. | Open Subtitles | . في شوارع الله أباد ، يوجد به مثقفين و بائعين |
Altı tane uyuşturucu satıcısı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ستة بائعين |
Elinde isim listesi var. Bağlantılar, satıcılar, alıcılar. | Open Subtitles | هيا , لديها قوائم من اسماء , معارف مشترين , بائعين |
Gerçek olmayan satıcılar, inşa edilmemiş binalar. | Open Subtitles | بائعين وهميين مباني لم تبنى مطلقاً |