Evet, ama birinin de hangi kapıdan girileceğini bilmesi gerek. | Open Subtitles | حسناً، أجل، لكن على شخص أن يعرف أيّ بابٍ يقتحمه. |
Gönüllü bir kapının önünde durduğunda insanlar bağış yapmamak için başka kapıdan çıkıyorlardı. | TED | عندما كان المتطوعين يقفون أمام بابٍ واحد، الأشخاص يتفادون العطاء بالذهاب لناحية الباب الآخر. |
Aslında bu sefer tuvalete açılmayan bir kapıdan geçtim. | Open Subtitles | حقيقةً، عبرت من بابٍ ولم تكن دورة مياه هذه المرة. |
Bizden ölmüş büyük bir kurdu şehirde taşıyıp sonra da sihirli kapıdan geçirmemizi mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدنا أن نَنقل ذئب ضَخم مَيّت عَبر شوارِع المدينةِ ونُمَرره من بابٍ سِحريّ؟ |
"Zindanın girişinde yosunla kaplı bir kapı vardır." | Open Subtitles | مدخل البرج عبارةٌ عن بابٍ مغطىً بالطحالب |
Onunla kapalı bir kapıdan konuşuyor. | Open Subtitles | إنها يكلمها ولكن من خلال بابٍ مغلق |
- Hangi kapıdan bahsediyorsun? | Open Subtitles | أيّ بابٍ تتحدث عنه ؟ |
- Asıl sen hangi kapıdan bahsediyorsun? | Open Subtitles | أيّ بابٍ تتحدثين أنتِ عنه ؟ |
Bana bir kilit ve bir kapı borçlusun. | Open Subtitles | أنت مدينٌ لي بقيمة بابٍ وقفل .. |
- Bu insanlara senin ve Hawaii eyaletinin onlara bir kapı borcunuz olduğunu söylemek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الانتظار كي أخبر هؤلاء الأشخاص بأنّك وولاية "هاواي" تدينون لهم بابٍ جديد |
Etrafıma baktım ne bir kapı ne bir geçit vardı. | Open Subtitles | نظرتُ حولي لإيجاد بابٍ أو ممر... ولمْ أجد شيئاً. |