Her neyse, sen gittiğin gün annen ve ben, onu kapının tam önünde seni ararken bulduk. | Open Subtitles | على أي حال في اليوم الذي رحلت فيه انا وأمك وجدناه حرفيا عند باب منزلك يبحث عنك |
İki dakika içinde hazır olsan iyi olur çünkü tam kapının önündeyim. | Open Subtitles | عليك أن تكون مُستعداً خلال دقيقتين لأني خارج باب منزلك تماماً |
Birisi neler olduğunu öğrendikten sonra bu diyoramayı yapıp senin kapının önüne mi koymuş? | Open Subtitles | قام شخصاً ما بإبتكار هذا المشهد التمثيلي بعدما علم بما حدث وقام بوضعه على عتبة باب منزلك ؟ |
Kendinizi sokak kapınızın önünde hayal edebilirsiniz. Kendinizi sokak kapınızın önünde hayal edebilirsiniz. | TED | الذي يمكنك فعله هي أن تقوم بتصور نفسك واقفاً أمام باب منزلك |
Sessiz alarmınız devreye girdi, ve ben an itibariyle arazinizde... hatta kapınızdayım. | Open Subtitles | لقد تم تفعيل انذار الصمت خاصتك. وأنا هنا واقفاً أمام ... أمام باب منزلك. |
kapının önüne gelmeliyim ve sana "Hey, tanıştığımıza memnun oldum" demeliyim. | Open Subtitles | اظهر امام باب منزلك واقول سعيد لمقابلتك |
Bir gün bir adam gelir ve kapının önüne bir kutu bırakır sonra tüm hayatının amına koyar. | Open Subtitles | بعدها تجد صندوق امام باب منزلك وقتها حياتك باكملها تكون انتهت . |
Bir gün, kapının arkasında oIacağım! | Open Subtitles | يوماً ما سأكون خلف باب منزلك |
Son 10-20 yıl boyunca, kapınızın önünden yürüyüp köşeyi dönünce vardığınız topluluk kiliseleri olmaktan dönüştürüldüklerine inanıyorum. | TED | أعتقد بأنهم تحولوا خلال 10 و20 سنة الأخيرة من كونهم كنائس للمجتمع، أين تخرج من باب منزلك وتنعطف لتجد نفسك في الكنيسة. |
Mahallenize yaklaştıkça, oturduğunuz bölüm ayrılıyor ve sizi doğrudan kapınızın önüne getiriyor. | TED | وحين تقترب من الضاحية أو المنطقة، تنفصل العربة التي تجلس فيها، وتقوم بالقيادة الذاتية إلى باب منزلك. |
kapınızın önünde benim yerime bir yayın araçları ordusu olurdu. | Open Subtitles | سيكون هناك جيشاً من عريات البث على باب منزلك ، ليس أنا |
Aslında kapınızdayım. | Open Subtitles | أمام باب منزلك. |