ويكيبيديا

    "باحثاً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • aramaya
        
    • Arayıcı
        
    • aramak
        
    • arıyordu
        
    • araştırmacı
        
    • arıyor
        
    • ararken
        
    • arayarak
        
    • arıyordum
        
    • bulmak
        
    • arayan
        
    • bakmaya
        
    • bulmaya
        
    • aramakla
        
    • bulabilmek
        
    Sana verdiğimin aynısını verdim, etrafı aramaya başladığında, Open Subtitles وردّدتُ عليه ذات العبارة التي قلتُها لك عندما أتيتَ باحثاً
    10. dakikada beni aramaya başlarsın sen. Open Subtitles حسناً، أعطيتني 10 دقائق، و ستأتي باحثاً عني
    Endişelenmeyin, yeni bir Arayıcı'mız olacak. Yeni bir Arayıcı'yı ancak bir başbüyücü atayabilir ve şansımıza ben öyleyim. Kimi atayacaksınız? Open Subtitles لا تقلقوا سنجد باحثاً آخر فقط عرّاف من المرتبة الأولى هومنيمكنهتكليفواحداًولحسن الحظ،أناعرّاف .
    Seks dürtüsünün, etrafta gezinip değişik değişik eşler aramak için evrimleştiğini düşünüyorum. TED وأعتقد أن الدافع الجنسي تطوّر فيوصلك إلى هناك، باحثاً عن شريك العمر
    Bazı cevaplar arıyordu, bana geldi ben de onu İsa'yla buluşturdum. Open Subtitles لقد اتي الي باحثاً عن اجابات وانا اوصلته بيسوع المسيح
    Laboratuvardaki 12 araştırmacı da oradaydı. Tüm gece birlikte çalıştık. Open Subtitles كان هناك 12 باحثاً آخر في المختبر، وعملنا طوال الليل.
    Tüm zamanını sokaklarda gezip evrenin gizemini çöp kutularında arıyor. Open Subtitles يقضي أيامه بالشوارع، باحثاً عن أسرار الكون بالقمامة.
    Sabah uyandığımızda bir çocuk katilini ararken... iki tane domuzcuk bulduk. Open Subtitles إستيقظت هذا الصباح باحثاً عن بعض السجائر الملفوفة مع جماعتي وجدوا شخصان قذران بالفعل
    Yaşamımın kalanını boş bir şekilde arayarak geçirdim. Open Subtitles أمضيت بقية حياتي باحثاً عن الأفاتار و لكن بدون جدوى
    Oradaydım, tarlada dolaşıyordum, günahkârı veya ayak izlerini arıyordum. Open Subtitles لقد كنتُ هناك في الخلف أسير وراء الصفّ، باحثاً عن المذنب أو عن آثار أقدامه
    İkisini öldürdün, birini rehin aldın ve onları aramaya gelmeyecekler mi? Open Subtitles لقد قتلت ثلاثة وأخذت أحدهم رهينة -ولن يأتي أحد باحثاً عنهم
    Kamyonda çalınan bazı kargoları aramaya gelmiş. Open Subtitles حسناً ، لقد جاءَ إلى هنا باحثاً عن بضاعةٍ ما قالَ انها كانت مسروقة من شاحنة
    Gelecek sizi aramaya gelmişken, neden geleceği bekleyesiniz? Open Subtitles لماذا تنتظر المستقبل، بينما المستقبل قد جاء باحثاً عنك؟
    Ama önce sen ve Başbüyücü gerçeği görmelisiniz ki Başbüyücü yeni bir Arayıcı atayabilsin sen de benimle, korunabileceğin bir yere gelmeyi kabul et. Open Subtitles لكن قبل أنّ أفعل ذلك ، أودكِ أنتِ و عرّاف المرتبة الأولى أن تريا الحقيقة. حتى يُكلـّف باحثاً جديداً ، و أنّ توافقى علىالمجيءمعيإلى قصرٌ.. حيثستكونيفى حمايةهناك..
    Yeni bir Arayıcı tayin eder. Gözyaşı Taşı'nı bulup, yarığı kapatırlar. Open Subtitles سيكلف باحثاً جديداً ، وسيجدون "حجر (الصدع)" ، و سيغلقون الشقّ.
    Yeni ve taze bir başlangıç aramak için başka bir gezegene geldim. Open Subtitles لقد جئت إلى كوكب آخر. اسعى باحثاً عن بداية جديدة، بداية جديدة،
    Dün seni arıyordu gerçekten keyifsizdi. Open Subtitles لأنه أتى باحثاً عنك الليلة الماضية وهو مستاء.
    20 araştırmacı küre içerisindeki asılı bir köprü üzerinde durabilir, ve tamamen verilerinin içine dalabilirler. TED يستطيع عشرون باحثاً الوقوف في الجسر معلقين داخل المخروط، ويكونوا مغمورين تماماً في بياناتهم.
    - Şehirdeki en pahalı oyunu arıyor. Open Subtitles باحثاً عن أكثر الألعاب الأستثنائية في المدينة
    Onu ararken bu yollardan 100 kez geçtim. Open Subtitles لقد فتشت المكان بأكملة من الاعلى للاسفل باحثاً عنها
    Hayatımın son sekiz yılını sevdiğim kadını arayarak geçirdim. Open Subtitles أمضيتُ آخر 8 أعوام من عمري باحثاً عن المرأة التي أحبّ
    Gititkçe huzursuzlanıyor, bana hayatımın anlamını geri verecek bir şey arıyordum. Open Subtitles كبرت مؤرق البال ..باحثاً عن شيء قد يجلب معنى لحياتي
    Neden bir kan analisti ölen kardeşimle ilgili bilgi bulmak için Şerif Departmanı veri tabanını kurcalamakla vakit harcar? Open Subtitles ما الذي يدعو محلّل لطخات دم لإمضاء وقته باحثاً في قاعدة بيانات دائرة الشريف عن معلومات حول شقيقي المتوفّى؟
    Yani "odada bir fil var" dediğinizde, masada fıstık tabağı arayan gerçek bir fil yoktur. TED فإذا قلت بوجود فيلٍ في الغرفة؛ فذلك لا يعني بالضرورة وجود فيل يتجول باحثاً عن طبق فول سوداني على الطاولة.
    - Lorduma bakmaya geldim, senin için ne yapabileceğimi göreyim dedim. Open Subtitles .. أتيتُ باحثاً عن مولاي لأرى ماذا أستطيع أن أفعل من أجلك
    evet, biri bizi bulmaya gelecektir, değil mi? Hayır. Open Subtitles نعم، أعني أن أحداً سيأتي باحثاً عنّا عاجلاً أم اَجلاً، صحيح؟
    10 yılımı iyi bir ölüm aramakla geçirdim. Open Subtitles لقد قضيت عشرة سنوات باحثاً عن ميتة جيّدة.
    O burada ve... seni bulabilmek için zaman kaybediyor. Open Subtitles إنه هنا، يضيع وقته باحثاً عنك في الوقت الحالي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد