Evlenmesi için ailesi, arkadaşları ve hatta işten baskı görmüş ve berbat tercihler yapmaya itilmiş genç kadınlar tanıyorum. | TED | أعرف شابة تتعرض لضغط رهيب من أسرتها وأصدقائها وحتى في عملها لتتزوج، وهن مجبرات على القيام باختيارات فظيعة. |
Onlar hayatta bazı kötü tercihler yaptıklarını kabul etmişlerdir ancak çalışanlara, daha da önemlisi kendilerine, suça yönelik tutumlarından uzaklaşmak için gerekli vasıflarla topluma yeniden adapte olmaya hazır olduklarını ispatlamışlardır. | Open Subtitles | أنهم اعترفوا بقيامهم باختيارات سيئة في الحياة لكنهم يثبتون لنا وأكثر أهمية, لهم أنفسهم |
İnsanlar bazen hata yaparlar. Kötü tercihler yapabilirler. | Open Subtitles | الناس يرتكبون أخطاءً كما تعلمين، يقومون باختيارات سيئة |
Yani olan şudur, karmaşık seçimler yapmaya mecbur kaldığımızda, biz insanlar gerçekten basit çözümleri severiz ve genellikle basit çözümler ararız. | TED | ما يحدث اننا نحتاج ان نقوم باختيارات معقدة نحن البشر نحب الحلول البسيطة, و لذالك غالبا نسأل عن الحلول البسيطة . |
Mantıklı karar vermek için gerekli öz denetimden mahrumdular, daha çok risk aldılar ve daha zararlı seçimler yaptılar. | TED | لقد قـلّ الثبات النفسي لديهم لاتخاذ قرار منطقي، وتعاظمت المخاطر وقاموا باختيارات أكثر ضرراً. |
Çünkü bazen henüz yeterince büyük olmamamıza rağmen seçimler yapmak zorunda kalırız ve sonra bunlardan pişman oluruz. | Open Subtitles | لأنه احيانا نقوم باختيارات نحن لسنا كبارا كفاية لفعلها ثم نندم عليها |
İyi tercihler yapıyorsun. | Open Subtitles | قمت باختيارات جيدة. |
Akıllı tercihler yapıyorsun. | Open Subtitles | قمت باختيارات ذكية. |
Farklı seçimler yapar mıydınız? | Open Subtitles | هل ستقوم باختيارات مخالفة لما قمت به؟ |
- Bazı kötü seçimler yaptım. | Open Subtitles | -لقد مررت باختيارات كثيرة خاطئة |
seçimler yapacak. | Open Subtitles | سوف يقوم باختيارات |
Hepimiz yürüdüğümüz yol boyunca bazı seçimler yaparız. | Open Subtitles | نحن نقوم باختيارات بشكل مستمر |