Bu iki milyon yıl boyunca iklim soğuk ve kuraktı. | Open Subtitles | في أغلب هذه المليوني سنة كان الطقس بارد و جاف |
Bir soğuk ve rutubetli, bir sıcak ve hararetli oluyor. | Open Subtitles | بارد و رطب في نفس الوقت. ثم سيدفأ تدريجيا |
soğuk ve duygusuz bir özne üzerinde, gözlem ve sonuç çıkarma... | Open Subtitles | قوه ملاحظه .استنتاج موضوع بارد و غير عاطفى |
Burada sıkışıp kaldık ve çok soğuk ve dürüst olmak gerekirse kolumu ne kadar yukarda tutabilirim bilemiyorum. | Open Subtitles | لقد علقنا هنا و الجو بارد و كى اكون اميناً لا اعرف الى متى ساقدر رفع ذراعى |
Soğuktu ve çok korkunçtu. | Open Subtitles | إنه بارد و مخيف |
Burnunun soğuk ve iğrenç olduğuna eminim. | Open Subtitles | ـ لذا، نحن ننام وجهاً لوجه ـ أراهن أنّ ضجيجه بارد و مقزّز |
Tam tersine, ayağınız üşüyorsa soğuk ve nemli bir ayakkabı giymek istemezsiniz. | Open Subtitles | و العكس، اذا قدمك باردة، لا تريد ان تخطو على حذاء بارد و رطب. |
Özel hayatında başarılı olamamanın bir sebebi de budur belki çünkü kim eve geldiğinde soğuk ve duygusuz bir cani görmek ister ki? | Open Subtitles | هذا بالواقع أحد الأسباب لأن لا يكون لديك شخص بحياتك لانه من يريد أن يذهب للمنزل مع شخص بارد و عديم الإحساس و سفاح |
Kimse bundan emin olmasa da birçok bilim insanına göre kâinatın yakın geleceği soğuk ve karanlık olacak. | Open Subtitles | بالرغم من أنه لا احد يستطيع أَن يقول بالتأكيد، معظم العلماء يعتقدون المستقبل البعيد للكون سيكون بارد و مظلم، |
Ama ben de onu istiyorum zaten. soğuk ve temiz bir yer. | Open Subtitles | لكن هذا ما أريده , مكان بارد و نقي |
Arkamdaki duvar soğuk ve nemliydi. | Open Subtitles | والجدار الذي خلفي كان بارد و رطب |
- Çok soğuk ve çıkaramıyorum. - Bağır! | Open Subtitles | أنه بارد و لا أستطيع إخراجه أصح |
soğuk ve asabi bir dünya Saçını başını yolan | Open Subtitles | "إنه عالم بارد و مجون يستعر منهُ الجميع" |
Athos'un soğuk ve arkadaş canlısı değilmiş gibi göründüğünü biliyorum ama sen görünüşe kanma. | Open Subtitles | "آثوس" يبدو بارد و عدواني لكن لا تجعل هذا يخدعك |
soğuk ve nemli bir yerde saklanmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها حُفظت بمكان بارد و رطب |
Dışarısı soğuk ve tüm pencereler açık. | Open Subtitles | الجو بارد و كل النوافذ مفتوحة. |
Bulduğumuz Kinkanatlı böceği genellikle. soğuk ve kurak iklimlerde bulunur; göğüs boşluğundaki bulunan Peynir Sinekleri ise genellikle sıcak ve nemli yerlerde bulunurlar.* | Open Subtitles | لدينا حشرة " نيكروبيا "ذوات الارجل الحمراء, وعادة توجد في مناخ بارد و جاف, و حشرة "تشيز سكيبر "في التجويف الصدري, |
Bu çok soğuk ve oğlun Brian bebeğin dışarıda bir yerde yalnız. | Open Subtitles | الجو بارد و ابنك برايان.. طفلك الرضيع.. |
Şu an ise soğuk ve yabancı. | Open Subtitles | و الحاضر بارد و غريب |
Soğuktu ve çok korkunçtu. | Open Subtitles | إنه بارد و مخيف |
İşini yaparken ve diğer ikisi de izlerken gayet soğuk kanlı ve yöntemli.. | Open Subtitles | هو بارد و منهجى مثل هاتان الساعتان اللتان يحملهما معه |