| Jethro, zamanlama için üzgünüm ama Bay Parsons'la görüşmemi şimdi tamamladım. | Open Subtitles | جيثرو ,أنا أعتذر على التوقيت ولكنى أنهيت مقابلتى للتو,مع السيد بارسونز |
| Ziva'nın sürekli olarak İsrailli eski ajanlarla görüşmesi Parsons'ın ilgisini çekti. | Open Subtitles | حسنا,بارسونز كان مهتما باتصالاتها المتكرره مع ناشط فى عمليات حربيه اسرائيليه |
| Parsons School of Design'a gittim ve tasarımcılık kariyerime başladım. | TED | ذهبت إلى مدرسة بارسونز للتصميم ومن ثم بدأت مسيرتي المهنية كمصمم. |
| Günaydın. Ben Ajan Parsons, bu da Ajan Smith. | Open Subtitles | أنا الوكيل بارسونز,صباح الخير وهذا الوكيل سمث نحن من الأف بي آي. |
| Bir de Bay Parsons aradı. L'Adagio'ya öğle yemeğine davet ediyor. | Open Subtitles | السيد بارسونز اتصل يريد اصطحابكِ الى الغداء في لاداجيو |
| Sonuç olarak, Parsons'ın iki oğlu yaralanmış, karısı ve en küçük çocuğu ölmüştü. | Open Subtitles | وزوجته والابن الأصغر قتلا أما بارسونز فلم يكن حتى في المنزل |
| Ama o "bayraklı" dosyaları onlara neden Seaver Parsons'ın aile yadigârı evine 100 yasal silahı soktuğunu söylemiyordu. | Open Subtitles | أن سيفر بارسونز قد ورث عن عائلته مالا قام به بمائة صفقة سلاح تم شراؤها بشكل قانوني |
| Ya da onlara neden Parsons'ın kısa süre önce satış lisansı için başvurduğunu ya da Parsons'ın, ailesine koleksiyonunu birilerinin çalmak isteyebileceğini söylediğini anlatmıyordu. | Open Subtitles | للحصول على ترخيص لبيعها ولا علموا أن بارسونز قد حذر عائلته أن بعض الناس قد يريدون سرقة مجموعته |
| Korkarım gerçekten rezil tiplerdir bayan Parsons. | Open Subtitles | انا اخشى انهم حفنة من الاشخاص المتوحشين سيدة بارسونز |
| Elbette, Bayan Parsons. Nedenini söylemek ister misiniz? | Open Subtitles | بالتأكيد ، سيدة بارسونز هل بامكاني اخباره عن السبب ؟ |
| Her şeyin bir ölçüsü vardır, Bayan Parsons. | Open Subtitles | الإعتدال في يا سيدة بارسونز الإعتدال في كل شيء |
| Daha sonra ise Bayan Parsons'ın gelmeyi bıraktığını gördüm. | Open Subtitles | والآن أكتشف أن السيدة بارسونز توقفت نهائياً عن المجيء |
| Şu Ellen Parsons denen avukat, onu Sanchez'den uzak tutmanın bir yolunu bulmamız gerek. | Open Subtitles | لا يمكنني الاعتراض على هذا لكن تلك المحامية الين بارسونز ، يجب أن نجد طريقة لنبعد سناشيز عنها |
| Annem bekardı ve Parsons Üniversitesi'nde öğretmendi. | Open Subtitles | و كانت امي مطلقة و تعمل مدرسة في جامعة بارسونز |
| Parsons beni sorguladığı sırada biraz agresifti sadece. | Open Subtitles | بارسونز أصبح عنيفا معى قليلا أثناء المقابله |
| Parsons'ın destesinde ne varmış görelim bakalım. | Open Subtitles | لنرى ماذا سيتبقى فى مجموعه أوراق بارسونز |
| Parsons aslında dava mı açacakmış? | Open Subtitles | هل بارسونز حقا سيتجه الى لائحه الاتهامات؟ |
| Ama Adalet Bakanlığı'daki tanıdığım bana, Parsons'ın erişimindeki tüm dosyalarının olduğu bu listeyi verdi. | Open Subtitles | مصدرى فى وزاره العدل قام باعطائى هذه القائمه لجميع الملفات التى كان يدخل اليها بارسونز |
| Parsons yüzlerce dosyayı çıkartmış. | Open Subtitles | بارسونز كان يقوم بسحب المئات من ملفات القضايا |
| Parsons benim en iyi işlerimi derliyorsa, o zaman neden David'e baskı yapıyor? | Open Subtitles | اذا كان بارسونز يقوم بتجميع أعظم أعمالى اذا لم يضع زيفا فى دائره الشك؟ |
| Biz Parsonlar'ın neye benzediğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف كيف هم أل بارسونز |
| Ray Parson, Brookhaven Ulusal labaratuvarı Caltech'den. | Open Subtitles | (راي بارسونز) من مختبر "بروكهايفن" الوطني معارًا من معهد "كاليفورنيا للتكنولوجيا" |