Her şey çözüldüğüne göre sizlerle pazartesi görüşürüz, siz hariç. | Open Subtitles | حسنا حسم الامر اذن سأراكم جميعا يوم الاثنين باستثنائك انت |
Yani sen hariç herkesin yanıtları... | Open Subtitles | هل تخبرني بأنّ الجميع قد حصلوا على الأجوبة باستثنائك أنت ؟ |
Sen hariç Phoebe. Sen başparmakta kalabilirsin. | Open Subtitles | باستثنائك انت فيبس يمكنك العيش في الابهام |
Bugün o kadar çok insana sarıldım ki sen hariç hepsiyle nişanlanmışım gibi hissediyorum. | Open Subtitles | عانقني الكثير من الناس اليوم، بحيث أني شعرت أن مخطوب للجميع باستثنائك أنت. |
Artık 80'li yıllarda değiliz günümüzde işsiz kalan yok, tabii Senin dışında. | Open Subtitles | إنها ليست الثمانينات لا يوجد أحد عاطل عن العمل هذه الأيام باستثنائك أنتِ |
Benimle konuşmayı reddetmesinin dışında dışarıdan hiç kimseyle iletişimi yok sen hariç! | Open Subtitles | وليس فقط أنه رفض التحدث إليّ ولكنه لا يتصل بأحد من الخارج باستثنائك أنت |
Sen hariç Zhu Li, cımbızını al da gel. | Open Subtitles | فاصل لمدة 5 دقائق للجميع باستثنائك أنت يا جولي, احظري الملقط |
Sen hariç, harika görünüyorsun. | Open Subtitles | أعصابنا جميعا متوترة باستثنائك حبيبتي -تبدين رائعة |
Ve Peri Delancey'e olanlara rağmen sen hariç kimse ona tuzak kurulduğunu düşünmüyor. | Open Subtitles | وعلى الرغم مما حدث مع "بيري ديلانسي" اليوم لا أحد يظن بأن الجريمة قد لُفقت لها باستثنائك انت |
Sen hariç Mantis, sen hep yeşildin zaten. | Open Subtitles | "باستثنائك أنت يا "فرس النبي فأنت أخضر بالفعل |
Sen hariç herkes. | Open Subtitles | الجميع باستثنائك |
Sen hariç Mantis. Neredeyse aynı boydasın. | Open Subtitles | (باستثنائك أنت يا (فرس النبي أنت بنفس الحجم |
Sen hariç, Toby. | Open Subtitles | باستثنائك يا توبي |
sen hariç besbelli. | Open Subtitles | باستثنائك, كما هو واضح. |
Belli ki sen hariç, herkesin çok iyi anladığı Graham'a karşı bir şeyler hissettiğinin hikâyesi... | Open Subtitles | الواضحة للجميع، باستثنائك كما يبدو، و هي أنّكِ تكنّين المشاعر نحو (غراهام). |
Sen hariç hepimizi. | Open Subtitles | كلّنا باستثنائك. |
Siz hariç tabii. | Open Subtitles | ربما باستثنائك انت |
San hariç. Sen git. | Open Subtitles | باستثنائك أنت، يمكنك الذهاب |
Augustus Underwood yanlış taraf için savaşırken ölen ve biz hariç herkesin unuttuğu bir taşralıydı. | Open Subtitles | كان (أغستس أندروود) من الطبقة العاملة المحافظة مات وهو يقاتل إلى الجانب الخطأ نُسي من قبل الجميع باستثنائك أنت وأنا |
Senin dışında biri beni sütyenle görmeyeli epey oldu. | Open Subtitles | منذ مدة لم يراني أحداً أرتدي صدرية، باستثنائك. |
Sizin dışınızda. | Open Subtitles | باستثنائك أنت |