Çocuklar, onda düşük seviyeli bir mistik güç seziyorum. | Open Subtitles | يارفاق , أن أستشعر قوة باطنية منخفضة المستوى في اللعب |
Ben yokum. Buraya ellerim iyileşsin diye gelmiştim mistik bir savaşta savaşmak için değil. | Open Subtitles | إنّي منسحب، جئت هنا لمداواة يديّ، لا للقتال في حرب باطنية. |
1. yüzyıldan bir mistik yadigarla 22. yüzyıldan bir süper bilgisayar arasında arayüz oluşturmuşsun. | Open Subtitles | إنّك صنعت سطحًا بينيًا بين أداة باطنية من القرن الأول وحاسوب خارق من القرن الـ 22. |
mistik bir deneyimi anlatıyor gibisin, düş gibi. | Open Subtitles | يمكن أن تكون تصف تجربة باطنية مثل الحلم |
Midnight'da mistik bir enerji var. | Open Subtitles | تجلس ميدنايت على طاقة باطنية قوية |
Belki de hatamız budur, güçlü yanlarımıza yönelmek yerine ona mistik bakış açıdan yaklaşmamız. | Open Subtitles | ربما هذا مكمن المشكلة، وهو محاولة فهمها بصفتها أداة باطنية عتيقة -عوض الاعتماد على نقاط قوتنا، وهي ... |
Sevgili Mark iki kere, bu mistik tecrübeyi paylaştık. | Open Subtitles | ...(عزيزي،(مارك تشاركنا مرتين بتجربة باطنية |
Sonuçta bu mistik bir nesne. | Open Subtitles | -تبريرًا لموقفي، إنها أداة باطنية . |