Eger bir Buket daha gönderirse, sinir krizi geçirip bayılacağım. | Open Subtitles | إذا ارسل المزيد من باقات الورد , سأصاب بالجنون |
Buket işi hakkında bana bilgi ver. | Open Subtitles | إسمح لى بمعرفة كيفية عمل باقات الورود |
Rüyamda gardenya buketleri görmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت في أن يكون لديّ أحلام من باقات الجاردينيا |
Bertolino, gelin buketleri için gliserin kullanıyor. | Open Subtitles | أن أنهم يستعملون الجلسرين في محل الفساتين للحفاظ على باقات الورد |
Kredi kartı numaramı 200 dolarlık çiçek buketi yollamak için kullanmış. | Open Subtitles | إستخدم معلومات بطاقتي الإئتمانيه. ليرسل باقات من الأزهار بقيمة 200 دولار.. |
Her zaman soyunma odasına pahalı buketler gönderirdi. | Open Subtitles | دائماً ما ترسل باقات وردٍ غالية الثمن إلى غرفة تغيير ملابسه |
O hâlde o gül yapraklarının ve mumların çöp poşetine konduğunu da görmüşsündür. | Open Subtitles | ... حسناً , اذاً ربما قد شاهدت ايضاً . ذهاب تلك باقات الورود و الشموع في سلة القمامة |
"Kabul Ediyorum" paketimiz gelin ve baş nedime buketlerini iki nedime buketini, bir de kiliseye konulacak çiçeği karşılıyor. | Open Subtitles | مجموعة "أقبل" خاصتنا تشمل باقات العريسان وإشبينات العروس باقتا إشبينتان وواحدة للمذبح |
"D Zed" üç Buket daha göndermiş benzer notlarla. | Open Subtitles | دي زيد " أرسل ثلاثة " باقات أخرى بملحوظات مشابهة |
Buket buket çiçekler,işler | Open Subtitles | باقات كبيرة من الزهور |
- Ben- - Üç Buket vardı. | Open Subtitles | مفقود ثلاث باقات |
Bertolino, gelin buketleri için gliserin kullanıyor. | Open Subtitles | أن أنهم يستعملون الجلسرين في محل الفساتين للحفاظ على باقات الورد |
Doğru. Peki kim buketleri hazırlamak ister? | Open Subtitles | صحيح ، حسناً ، من يريد ان يجمع باقات الورود؟ |
Öyleyse içecekleri ve buketleri hazırlayacağım. | Open Subtitles | حسناً ، سأصنع المرطبات وسأجمع باقات الورود |
Ne geçmiş olsun kartı, ne çiçek buketi... cenaze çelengi bile yok. | Open Subtitles | لا بِطاقات تَتَمنى لكَ التحسُّن و لا باقات مِنَ الوُرود و لا حَتى إكليل الجَنازَة |
O hâlde tabut için çiçek buketi ve kilise için çelenk seçmeniz gerekecek. | Open Subtitles | إذًا .. سوف تحتاجون إلى الزهور لوضعها على الكفن أو ربما باقات زهور للكنسية |
Ortaçağ'dan kalma bir tür çiçek buketi. | Open Subtitles | انه نوع من انواع باقات الزهور من العصور الوسطى. |
İyi haber, yemin töreni için yaptığımız paket anlaşmaya buketler ve yaka çiçekleri de dahilmiş. Vay be. Vincent nerede? | Open Subtitles | أخبار جيدة , تجديد نذورنا تتضمن باقات زهور أين فنسنت ؟ |
En romantik buketler o Chevron İstasyonu'nda bulunuyor. | Open Subtitles | محطة " شيفرون " هذه لديها أجمل باقات رومنسية |
buketler hala burada değil. | Open Subtitles | باقات الزهور لم تأتي بعد هنا |
Kovalarca gül alalım. | Open Subtitles | دعينا فقط نأخذ باقات من الورد |
Birkaç doğum günü partisi paketimiz mevcut. | Open Subtitles | حسناً، لدينا عدد من (حِزَم/باقات) حفلات الميلاد |