Size sormaya utanıyorum ama biz Royal Imperial Windsor Otelde kalıyoruz | Open Subtitles | أنا أكره أن يزعجك، لكننا باقون في رويال وندسور lmperial الأسلحة. |
Yarın öğlene kadar kalıyoruz. | Open Subtitles | أجلوا الجدول برمته، نحن باقون حتى الغد |
Gidebilirsiniz. Burada kalıyoruz. | Open Subtitles | بوسعكم أن تغادروا، إننا باقون هنا. |
Toplantı bir kaç hafta daha beklemek zorunda bir süre burada kalacağız. | Open Subtitles | على ذلك الاجتماع الانتظار لبضعة أسابيع نحن باقون هنا |
Toplantı bir kaç hafta daha beklemek zorunda bir süre burada kalacağız. | Open Subtitles | على ذلك الاجتماع الانتظار لبضعة أسابيع نحن باقون هنا |
Görünüşe bakılırsa, sayıları az da olsa, kurtulanlar var. | Open Subtitles | علىمايبدو،هناك قليل جداً باقون على قيد الحياة. |
Hayır kalıyoruz, ne olduğunu öğreneceğim. | Open Subtitles | لا, نحن باقون, وأنا أعلم, ما يحدث. |
Hepimiz kalıyoruz. | Open Subtitles | وهي باقية نحن باقون جميعا |
- Hepiniz beni dinleyin. kalıyoruz. | Open Subtitles | انصتوا جميعا، نحن باقون هنا |
Burada kalıyoruz. Muhabere kablosunu kontrol et! | Open Subtitles | نحن باقون في مواقعنا إفحص الإتصال! |
Tatlı için kalıyoruz. | Open Subtitles | نحن باقون للحلوى. |
Akşam yemeğine kalıyoruz. | Open Subtitles | نحن باقون على العشاء |
Demek iki hafta boyunca burada kalıyoruz. | Open Subtitles | نحن باقون هنا لمدة أسبوعين. |
Anlaşılan kalıyoruz. | Open Subtitles | يبدو أننا باقون. |
Görünüşe göre burada kalıyoruz. | Open Subtitles | يبدو أننا باقون هنا. |
New York'ta kalıyoruz. | Open Subtitles | "نحن باقون في "نيويورك |
Akşam yemeğine kalıyoruz. | Open Subtitles | نحن ... نحن باقون للعشاء. |
Burada kalıyoruz. | Open Subtitles | نحن باقون هنا |
O elindeki çubuğun ateş etme özelliği olmadığı sürece adamım yola çıkacak kadar iyileşene dek burada kalacağız. | Open Subtitles | وما لم عصا لك يطلق النار على 0.45 الرخويات، نحن باقون حتى بلدي الرجل جيدا بما فيه الكفاية للسفر. |
kalacağız diyorsam, kalacağız. O kadar. | Open Subtitles | إن قلت بأننا باقون، قنحنُ باقون |
Bir süre burada kalacağız. | Open Subtitles | نحن باقون هنا لفترة من الوقت |
Batıktan kurtulanlar vardı. | Open Subtitles | كان هناك باقون على قيد الحياة من الغرق. |