Ayrıca daha az ayakkabı satın alabilir, daha uzun süre giyebilir ve artık ihtiyacımız olmayanları bağışlayabiliriz. | TED | وبإمكاننا شراء أحذية أقل وارتدائها لمدة أطول، ونتبرع بالأحذية التي لم نعد بحاجة لها. |
Tüm bu kasalar, ithal ayakkabı ile dolu. | Open Subtitles | كل هذه الصناديق مملؤة بالأحذية المستوردة |
Evet, çocuklar gibi spor ayakkabı giyerdim. | Open Subtitles | إعتدت التجوّل بالأحذية الرياضية كطفل بالصف الثامن |
Bu topuklularla "uzakta değil", düz ayakkabılarla maraton yürümek gibi. | Open Subtitles | المسافة في هذا الكعب مثل مسافة سباق المارثون بالأحذية الرياضية |
İnsanların ayakkabılarla öldürüldüğünü görmüştüm, ama asla böylesini değil. | Open Subtitles | لقد رأيت ناس يقتلون بالأحذية لكن ليس هكذا أبدا |
Erkekler dekolteye takıntılıdır, kadınlar ayakkabılara. | Open Subtitles | الرجال مهووسون بالنهود، والنساء مهووسات بالأحذية نفس الشيء لكلا الجنسين |
Carlos'un ince demir topuklu ayakkabılara düşkünlüğü var. | Open Subtitles | حسناً، كانت تثيره الكعوب العالية بالأحذية |
Bu hayattan iyisi yok! Maaşım devasa, bedava ayakkabı ve saatler alıyorum, ve arkadaşlarımı işe alabiliyorum. | Open Subtitles | هذه الحياة رائعة ، يمكنني جني ثروة ولديّ خزانة مليئة بالأحذية الرياضية والساعات اليدوية |
Otoriter, küstah ve ayakkabı zevki yüksek derecede sorgulanabilir vaziyette. | Open Subtitles | إنها متسطلة ومهينة وذوقها بالأحذية بحاجة للتغيير |
Bu kadar ayakkabı olan bir yerde bu kadar çok kızacağımı düşünmezdim. | Open Subtitles | ما إعتقدت بأنّني سأكون هذه الغاضبة في غرفة مليئة بالأحذية |
İnsanlar sürekli takım elbise ve ayakkabı bağışında bulunurlar. | Open Subtitles | الناس تتبرع بالأحذية والملابس طوال الوقت |
Ama kodamanlar gibi ayakkabı çorap gezen o. | Open Subtitles | والان هو يتجول بالأحذية الجديدة والجوارب كانه شخص مهم |
Sizin ise tüm sahip olduğunuz şey bir dolap dolusu eski ayakkabı ve folloş olmuş amlarınız. | Open Subtitles | وكل ما سيكون لديكم للتظاهر به هي خزانة مليئة بالأحذية القديمة، ومهبل مُضاجع كثيرًا. |
Tüm kadınlar gibi ayakkabı çılgınlığı. | Open Subtitles | إنها مجنونة بالأحذية ككل النساء |
Allah'ın evine ayakkabılarla ve silahlarla girilmez. | Open Subtitles | لا أحد يدخل بيت الله هكذا بالأحذية والأسلحة |
Sana "Davis bana ayakkabılarla dolu dolabını gösterdi" desem? | Open Subtitles | ماذا لو أخبرتك بأن دايفس أراني خزانته المليئة بالأحذية الرياضية للتو |
Almalıydım. O eski ayakkabılarla gezemezdim artık. | Open Subtitles | أضطررت لذلك ،لم أستطع المشي بالأحذية القديمة أكثر من ذلك |
Çocuklar onun içindi. -Onları spor ayakkabılarla kandırıyordun. | Open Subtitles | هذا ما يقع به الأطفال - كنت تغريهم بالأحذية الرياضية - |
Burada yaşamaya başlarsak inan bana ayakkabılara boğulursun. | Open Subtitles | إن أنتهى الأمر بنا بالعيش هنا ثقي بي , سينتهي بك الأمر بالأستحمام بالأحذية |
- ayakkabılara ve... - Oğlum. | Open Subtitles | - أريد أن أخبرك بمدى إعجابي بالأحذية |
Biz ayakkabılara itikat etmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نقتنع بالأحذية يا رجل |